23 Nisan 2015 Perşembe



"Ne yaşantıladığımızdan çok, yaşantıladığımız şeyi nasıl algıladığımz yönetiyor ilişkilerimizi".


Kişinin "kendini" nasıl algıladığı, "ötekini" nasıl algıladığı, "kendi ve öteki arasındaki etkileşimi" nasıl algıladığı onun ilişki senaryosunu belirler. Her etkileşimde -özellikle de uzun soluklu yakın ilişki içinde olunan kişilerle- bu senaryo aktifleşir. Bu senaryoda ötekine verilen rol zaten başından bellidir. Sırada sözel ve sözel olmayan mesajlar yollayarak onu senaryodaki role hazır hale getirmek vardır. Sonuçta rol oynanır -oynatılır- ve senaryo pekiştirilir. "Ben zaten böyle olacağını biliyordum","senin de diğerlerinden bir farkın yok", "sana güvenilmeyeceğinin daha en başından farkındaydım" gibi ifadelerin altında yukarıdaki süreç yatar.
Kişi kendi bile farkında olmadan "ötekini" kışkırtarak karşılık vermesine yol açar. "Öteki" bu manipülasyona kayıtsız kalamayarak yıkıcı bir oyunun içine çekilir çoğu zaman. böylece kendini gerçekleştiren kehanet gibi kşinin kendisi ile ilgili algısı ve diğerlerinin kendisine nasıl davranacaklarına dair beklentileri onaylanmış olur.
Uzm. Psikolog Hülya Maci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder