tag:blogger.com,1999:blog-31915542424548373022024-03-20T17:14:55.743-07:00Psikoterapist Hülya MacitAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.comBlogger28125tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-72362773799401999842019-09-15T04:35:00.000-07:002019-09-15T04:35:58.231-07:00TERAPİDEN V<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Öylece bitkin bir şekilde koltuğa kendini bıraktı. Bir süre sessiz ve anlamsız bir şekilde yüzüme baktıktan sonra bakışlarını yere çevirdi. Bir şeylerle meşguldü zihni ama sanki bunları bana anlatacak hali bile yok gibiydi. Biraz kendi halinde kaldıktan sonra “kolumu bile kaldıracak halim yok. Buraya nasıl geldim ona bile şaşırıyorum. Sanki aylarca uyusam üzerimdeki yorgunluğu atamayacağım gibi hissediyorum” dedi.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Bu gibi cümleler duyunca içimi yoğun bir merak kaplar; kendimi frenlemekte zorlanacağımı hissettiğim zaman içimden “sakin ol ve bekle” diye kendime telkinde bulunurum. Çünkü bilirim ki; onu dinlediğimi ve onunla ilgilendiğimi zaten bilir karşımdaki, öyle olmasa bu bitkin haliyle kalkıp gelmezdi. Yaşadıklarının umursandığı bir etkileşimde olduğunun çok farkındadır. Böyle bir duygusal iklimde olmak insanı her zaman –ne yaşıyor olursa olsun- yaşama bağlar. Son zamanlarda eskisinden çok farklı idi. Hayata tutunma isteği hem benim hem de etrafındakiler tarafından çok net gözlemlenebilir hale gelmişti. </span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Peki ama bu filizlenen yaşama tutunma azmine, umuduna ve coşkusuna ne balta vurmuştu. Neden içindeki bu taze, canlı ve yeşillenen alana ulaşmasını engelleyen o yıkıcı, yutucu ve çoraklaştırıcı tarafı bu kadar saldırgan bir şekilde hortlamıştı ve şimdiye kadar filizlenen bu körpe tarafını yıkmaya çalışıyordu. Ben kafamda tüm bu sorularla onu bekliyorken konuşmaya başladı. Bunu yapması içime su serpti açıkçası. Çünkü bu içerdeki canavara karşı pes etmediğini gösteren harika bir meydan okuma idi. </span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Onunla ilk tanıştığımız zamanları hatırladım; bu tür durumlarda aylarca başını yastığından kaldıramaz, onu yaşama bağlayacak her türlü çabayı geri püskürtürdü. Buna rağmen acaba ne kadar mücadele edecek, bugüne kadarki kazanımlarını ne kadar kullanacak, yaşam enerjisi mi galip gelecek yoksa yıkıcı/ölüm enerjisi mi diye düşünürken, “niye böyle hissediyorum bilmiyorum” dedi ve devam etti: “oğlum beni yormaya devam ediyor hala ama daha öncekilerden çok da büyük bir sorun olduğu söylenemez. Onun bana meydan okumaya ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Bir kimlik edinmeye çalışıyor, rüştünü ispatlamaya çalışıyor, gücünün sınırlarını sınamaya çalışıyor. Onun bu haklı mücadelesini eskisinden daha iyi anlıyorum ve ona saygı duyuyorum. Önceleri bu isyanından o kadar endişe duyardım ki; panikle saldırganlaşırdım, onu kısıtlamaya çalışırdım. Onu ne kadar küçük düşürdüğümü, kendine saygısını zedelediğimi artık daha iyi anlıyorum”.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Nasıl da güzel anlatıyordu. Yavaş yavaş enerjisinin değişmeye başladığını hissedebiliyordum. İşte tüm kazanımları orda duruyordu ve üzerine örtülen yıkıcı enerjiyle dolu örtü kalkmaya başlamıştı. İçindeki canavarı ne tetiklemişti acaba?</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">“Keşke bana da bu saygı gösterilseydi” derken gözünden yaşlar sicim gibi döküldü.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">“Oysa 50 kusur yaşında bir adam olduğumun hala farkında değil annem”.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Evet işte şimdi anlaşılır olmaya başladı hikaye ve sanırım bunu onun ruhu da biliyor . Tek eliyle burnunu silerken sanki karşımda sümüğünü kazağının koluyla silerek, iç çeke çeke haykıran küçük bir çocuk vardı.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">“Bana söyler misiniz; neden bir anne çocuğunun başarısızlığından mutlu olur? çünkü ben anlamakta zorlanıyorum. Bu hafta annem bizdeydi ve oğlumla tartışmamıza şahit oldu. Belki o olmasaydı tartışma bu kadar büyümezdi bile. Fakat sürekli oğluma “babanla böyle konuşma, terbiyesizlik yapma” vs. cümleler kurarak onun daha da yükselmesine sebep oldu. Bana o kadar tanıdık geldi ki o an yaşananlar. Oğlumu o kadar iyi anladım ki. Belki de bu sayede ona daha empatik yaklaştım ve onu sakinleştirmeyi başardım. Ama en çok ne ağırıma gitti biliyor musunuz? Tartışmanın bir noktasında oğlum kapıyı çarpıp odasına kapandı. O an annemin gözlerindeki o ışıltı. Sanki zafer kazanmış bir komutan gibiydi. Sanki oğlumun karşısındaki çaresizliğim hoşuna gitmişti. Sonra dudaklarından şu cümle döküldü: “her şeyi çok biliyorsunuz ya işte sonuçları”.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica; min-height: 13.8px;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Annesi hakkında sorduğu soru çok haklı bir soru idi ve bunu anlamakta zorlanması da umut verici idi. Çünkü eminim ki az çok normal aile geçmişleri olan insanlar, bu tarz öyküleri dinlerken bir şüphecilikle yaklaşırlar. Annenin ifadelerinin bu kadar büyütülecek şeyler olmadığını düşünebilirler. Annenin ifadelerine yüklenen anlamın biraz paranoyak bir bakış açısının ürünü olduğu düşünülebilir. Evet, bu haklı yanları olan bir şüphedir. Sanırım işin özünü de bunu yaşamayanın anlayamayacağı bir şeylerin döndüğü bu garip ilişki tarzı oluşturuyor. Çünkü bireyde bu negatif algılama kapasitesini yaratan, bu yüksek duyguları yaşatan ve bu duyguları yönetmesini imkansız hale getiren, kendi yaşamsal varlığını sürdürmesini bloke eden şey, işte tam da burada gizli. O yüzden bunun benzerlerine maruz kalana bu hikaye çok tanıdık gelirken, yaşamayana çok da anlamlı gelmez. Çünkü bir annenin –ya da babanın- sevgisinin varlığına ve kutsallığına duyulan inanç neredeyse evrenseldir. Fakat maalesef bazı ebeveynler vardır ki; sevme kapasiteleri ve empati kurabilme yetileri gelişmemiştir. Ve buna maruz kalarak büyüyen çocuklar aksi yöndeki tüm kanıtlara rağmen ebeveynlerinin sevgisini kazanmanın mümkün olabileceği umuduyla debelenir dururlar. Onlara göre sevgiye ulaşamamanın en anlaşılır sebebi de; kendilerinin bu sevgiyi hak etmediğidir. Çünkü sadece çirkin, kusurlu ve eksikleri olan bir çocuk sevgi yokluğunun sebebi olabilir. Bu eksiklik algısı da onları sevgisiz ebeveynlerinin sömürülerine çok açık hale getirir.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Bu çocuklar büyüdüklerinde de çok büyük ihtimalle annelerinden /babalarından çok farklı olmayan kişilerle ilişki kurmaya meyilli olurlar.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Sevmeyi bilmeyen ebeveynlerin garip ilişki kurma tarzlarına birkaç örnek vermek gerekirse;</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">*Bir kısmı;</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">çocuklarını kendi uzantıları, muhteşemliklerinin yansıması olarak kullanırlar. Çocuklarına karşı çok ilgili ve adanmış gibi görünürler fakat çocuklarının akademik, sanatsal veya sportif başarılarına çok anlam yüklerler. Çocuğu başarılı olduğu müddetçe adeta ona taparlar. Ne var ki çocuk herhangi bir hayal kırıklığına sebebiyet verirse veya onun beklentileri dışında hareket etmeye çalışıp, bağımsız bir kimlik geliştirmeye yeltenirse ona karşı acımasızca cephe alabilirler. Çünkü çocuğu üzerinden elde ettiği “kazanan” olma kimliğini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmışlardır. Böyle durumlarda kendi taşıyamadığı aşağılanmışlık duygularını öyle bir boca ederler ki; eminim ki buna kimse maruz kalmak istemez. Çünkü buna maruz kalan için bu öyle bir değersizlik, öyle bir bir utançtır ki; kişi “kazanan” olmak için tüm hayatını buna adamaya hazırdır.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">*Bir diğer kısım; </span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">çocuklarını kendi hissetmek istemedikleri utanç verici kusurluluk duygularının taşıyıcısı olarak kullanırlar . Onları birer “kaybedene” çevirerek kendilerini “kazanan” hissederler veya başarılarını kıskanırlar. Böyle ebeveynler çocukların başarılarını ve pozitif yönde öne çıkan taraflarını hatta varlıklarını görmezden gelir ya da küçümserler. Başarısızlıklarından gizli bir haz duyarlar. Böyle bir muameleye maruz kalan çocuklar keskin bir becerisizlik, koyu bir umutsuzluk ve garip bir tatminsizlik yaşarlar. Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar ebeveynlerini bir türlü tatmin edemezler. Hedefler hep çok belirsizdir. Hiç aferin alamazlar, onaylanmış hissedemezler, hep ortalıkta hataları vardır. Onay, ödül, doyum; ne kadar ilerlerlerse ilerlesinler hep kendinden aynı mesafede kalan bir serap gibidir. Bu çocuklar zamanla kendileri de başarılarını görmezden gelmeyi veya kıskançlığın yıkıcılığına maruz kalmamak için gizlemeyi öğrenirler. Daha da ileri boyutta yıkıcı ebeveynle özdeşleşen kendi içlerindeki yıkıcı parçaları, başarılarına ve hatta yaşama tutunma çabalarına zorbaca saldırır.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica; min-height: 13.8px;"><span style="font-size: 12pt;"> </span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Sonuç olarak;</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">Tarzı nasıl olursa olsun sevgiden yoksun bir ebeveynle büyümüş çocuklar, hayatları boyunca kabul görmek için kendilerini deforme edip başkalarının ihtiyaçlarına ve beklentilerine uyum sağlamaya çabalarlar. Böylece ömürleri boyunca ebeveynlerine benzer psikolojik yapıya sahip bencil, istismarcı kişilerin doğal avı haline gelirler. Özsaygıları zehirleyici seviyedeki bir utançla zedelendiği için hata yapıp içlerinde olduğuna inandıkları ve saklamaya çalıştıkları o kusurlu, eksik ve sevilmeye layık olmayan taraflarını gizlemek için bir ömür harcarlar.</span></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica; min-height: 13.8px;"><span style="font-size: 12pt;"></span><br></p>
<p style="font-stretch: normal; font-size: 12px; line-height: normal; font-family: Helvetica;"><span style="font-size: 12pt;">NOT: Bahsi geçen şahıslar, durumlar ve olaylar seanslardan esinlenmiş olmasına rağmen tamamen hayal ürünüdürler. Pek çok psikoterapi seansından yola çıkılarak, terapiye dair meseleleri canlı resmetmek adına yapılan derlemeler niteliğindedirler. Tek bir gerçek şahsın gerçek hikayesini yansıtmamaktadır.</span></p>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-51468588006859707302017-09-24T13:03:00.001-07:002017-09-24T13:03:39.128-07:00İSTSMAR-II<div>"Bir İstismar Mağduru: TURNA"</div><div><br></div><div> İSTİSMAR-II</div><div><br></div><div>Çocuğun hem fiziksel hem de psikolojik olgunlaşması için kendisi ile ilgilenen, onu tehlikelerden koruyan ve onun için endişelenen bir bakım verene ihtiyacı vardır. Fakat istismarın hakim olduğu koşullarda bırakın çocuğun bu ihtiyaçlarının karşılanmasını tam tersi bu ihtiyaçları karşılamakla mükellef kişi veya kişiler bizzat tehlikenin kaynağıdır. Bu patolojik şartlar çocuğu sağlıklı gelişim çizgisinden sapma pahasına, hayata tutunabilmek için yıkıcı ama bir o kadar da yaratıcı olağanüstü kapasiteler geliştirmek için zorlar. Çünkü kendini korunuyormuş gibi hissetmesi ve hayatta kalması bu kapasitelerine bağlıdır. Ne dediğimin daha iyi anlaşılabilmesi için geçen sezon yayına giren “Anne” dizisindeki “Turna “ karakterinin yaşam koşullarını örnek verebilirim: küçük karakterin tehlikenin ayak seslerini ne kadar erkenden sezdiğini sanırım fark etmişsinizdir. İstismarcı çevrede ev çocuk için bir tehlike arenasıdır. Daha da kötüsü çocuk bu içinde bulunduğu tehlikeden kendini korumak için ne yapması, hangi kurallara uyması gerektiğini hiçbir şekilde anlayamaz. Çünkü istismarcı aile ortamında gücü elinde bulunduranın iktidarı keyfi ve kaprislidir. Evde uyulması gereken kurallar tuhaf, tutarsız ve alenen adaletsizdir. Çocuğu en çok korkutan şey de işte bu istismarın tahmin edilemez doğasıdır. Bu daimi tehlike iklimine adaptasyon, daimi bir teyakkuz durumunu gerektirir. Çocuklar gelebilecek saldırıya (sözel, fiziksel veya cinsel) ilişkin uyarı işaretlerini taramak için olağanüstü yetenekler geliştirerek istismarcılarının içsel durumlarını dakikası dakikasına takip etmeye çalışırlar. Öfke, sarhoşluk, cinsel heyecan gibi içsel durumların dışa vurumu olan yüz ifadesinde, seste ve beden dilindeki ince değişiklikleri tanımayı öğrenirler. Bu sözel olmayan iletişim ileri derecede otomatik hale gelir ve genellikle bilinçli farkındalığın dışında gerçekleşir. </div><div>..................................</div><div><br></div><div>Peki, çocuk tehlike işaretini fark ettiği zaman ne yapar?</div><div><br></div><div>Çocuk, alarmını harekete geçiren tehlike sinyallerinin adını koymaksızın ya da tanımlamaksızın karşılık vermesini öğrenir. Çoğu mağdurun tehlikeye karşı ilk verdiği cevap; mümkün olduğu kadar göze batmaz hale gelmektir. Bunu kimileri kendilerini güvende hissettikleri, sadece onların bildiği özel, gizli bölgelerinde saklanarak yapar. Bu mümkün değilse donup kalmak, sinmek, yüzünü ifadesiz hale getirerek dikkati üzerine çekmekten kaçınmaya çabalarlar. Bu durumun en acıklı tarafı; çocuk mağdur korkunun yarattığı aşırı bir uyarılma durumunu deneyimlerken, iç heyecanlarını herhangi bir şekilde göstermemek için sessiz, hareketsiz ve donuk olmak zorundadır. Çocukluğunda bu tarz yaşantılara maruz kalmış bireylere özgü olan bu paradoksal ruh halini klinikte gözlemlemek çok ilginç bir deneyim yaşatır klinisyene. Seans odasının atmosferinde aynı anda hem bir terör deneyimi hem bir ölüm hareketsizliği hakimdir. Mağdur ile terapist arasındaki etkileşimde istismarcı failin gölgesi hep hissedilir. Ayrıca travma o kadar bulaşıcı bir olgudur ki; buna tanık rolündeki terapist, mağdurun yaşadığı korkuyu, öfkeyi, çaresizliği ve umutsuzluğu daha düşük bir derecede yaşar. Bu noktada terapistin gündüz düşlerine veya rüyalarına sızan mağdurun hikayesiyle birleşmiş imgeler dikkat çekici olabilir.</div><div><br></div><div>Şayet saklanmak işe yaramazsa o zaman çocuk otomatik olarak itaat ederek karşısındaki gücü elinde bulunduranın gönlünü yapmaya çalışır. Çünkü çocuk zarar görme korkusuyla –ki; bu bazen kardeşi, annesi vs. bir diğer sevdiğine zarar verileceği endişesini de barındırabilir- tamamen çaresiz olduğuna ve direnmesinin boşuna olduğuna inandırılır. Yine Turna karakterinin ona sunulan yardım önerilerine karşı nasıl düşünceli hale dönüştüğünü ve reddettiğini hatırlarsınız. Çünkü çocuk bu durumdan kurtulmak için atılan her adımın durumu daha da çıkmaza sokarak kendine veya kardeşine yönelik zararı arttırmaktan başka bir işe yaramayacağına inanır. Çocuğun zihninde istismarcının; onun düşüncelerini okuduğu, atacağı adımları önceden bildiği, hayatını tamamen kontrol edebileceğine dair doğaüstü güçlere sahip olduğu inancı vardır çoğunlukla. Böylece çocuk bir yandan tamamen çaresiz olduğuna inandırılırken bir yandan da bu inanç üzerine bina edilen bir motivasyonla istismarcısına olan sadakatini ispatlamaya çalışarak “iyi çocuk” olmak için çabalar sürekli.</div><div>........................................</div><div><br></div><div>İstismar mağduru çocuğun çaresizlik inancını pekiştiren önemli bir gerçek de; bu tarz ailelerin sosyal bir tecrit içinde olmalarından kaynaklanır. Bu durum bazen istismarcının olup biteni saklamak ve aile bireyleri üzerindeki mutlak otoritesini korumak amacıyla zorla yaratılırken bazen de istismarcının kabalığı, dürtüselliği ve agresyonu yüzünden ilişki kurulamaz ve insanlar doğal olarak aileden uzak dururlar. Anne dizisindeki istismarcı ailenin insan ilişkilerindeki tutumlarını ve iyi niyetli yardım çabalarına verdikleri püskürtücü tepkileri hatırlarsınız. Bu şartlar altında yaşayan çocuğun sosyal yaşamı yaşananları saklama ve görünüşü kurtarma çabasıyla ciddi şekilde kısıtlanır. Dizinin bir kaç sahnesinde Turna karakterinin yaşadıkları bir yandan görsel olarak sahnelenirken öte yandan fonda bunları anlatan Turnanın yaşananlardan taban tabana zıt çizdiği sahte mutluluk tablosu, çocuğun görüntüyü kurtarma çabasına güzel bir örnektir. Bu yüzden sosyal bir yaşamı varmış gibi görünen çocuklar bile bunu yapay olarak deneyimlerler.</div><div><br></div><div> Görüldüğü gibi çocuk bir yandan gayet reel koşullarda fizik bütünlüğünü korumak ve hayatta kalmak için bir yaşam mücadelesi verirken diğer taraftan da tüm bu yaşananlar içinde ruhsal dengesini korumak için bir dizi psikolojik savunma mekanizması geliştirir. Çünkü tüm yaşanmakta olanlara rağmen çocuk kendisine bakım vereni aklamak ve onunla bağını devam ettirmek için de bir mücadele vermektedir.</div><div>...............................</div><div><br></div><div>Peki, nedir bu psikolojik savunma mekanizmaları?</div><div>Devamı var…</div><div><br></div><div>Uzman Psikolog Hülya Macit</div><div><br></div><div>Yazının ilk bölümüne aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:</div><div><br></div><div>"Peki Ensest bireye ne yapar?"</div><div>İSTİSMAR-I</div><div>https://www.facebook.com/uzmanpsikologhulyamacit/posts/1235360119943587</div><div><br></div><div><br></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-64187977331486549452017-09-08T13:05:00.001-07:002017-09-09T11:06:36.574-07:00Peki ENSEST bireye ne yapar? İSTİSMAR-I<br><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfleVLHZVkl2tiSocWi_FC-xZHcWkKI8WzBF-YP9UawYbNrMkAIpYvaLymnIWwU-J2C8-3pwuUjGOj3A4O0GNs27kccqFVIK7AQ9TAwLbOUhr7h_xX1xIMc7FeLX45tyr9qWAK6AGTV9s/s640/blogger-image-568259472.jpg" imageanchor="1" style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif; margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfleVLHZVkl2tiSocWi_FC-xZHcWkKI8WzBF-YP9UawYbNrMkAIpYvaLymnIWwU-J2C8-3pwuUjGOj3A4O0GNs27kccqFVIK7AQ9TAwLbOUhr7h_xX1xIMc7FeLX45tyr9qWAK6AGTV9s/s640/blogger-image-568259472.jpg"></a></div><div><br></div><div><br></div><div>Bir magazin gündemiyle odağımıza oturan “Ensest” en derin çatışmalarımızı aktive ettiği için tarih boyunca olduğu gibi bundan sonra da gündemden kolay kolay düşmeyecek. Bu yazı dizisinde amacım toplumda görülme oranı üzerinde tartışmak, hangi kültürel çevrelerde daha fazla olduğunu saptamaya yönelik tartışmak veya hukuki sistemimizde suç sayılıp sayılmadığına dair boşluklar üzerine tartışmak vs. gündemin polemikleri ile boğuşmak değil. Bunun yanısıra psikanalitik bakış açısıyla arzu ve yasak arasındaki sıkışmış varlığın dramını gözler önüne sererek kafaları daha da karıştırmak hiç değil. Amacım “ensest”in ve onu da kapsayan “istismar”ın bireyin kişiliği üzerindeki tahrip gücüne dikkatleri çekmek. Çünkü maalesef etkisi çok yavaş ortaya çıksa da gerçek bir bireysel-toplumsal değişim ve olgunlaşma ancak ve ancak bilinçlenme ile gerçekleşebilir.</div><div>………………………………..</div><div>Nedir İstismar?</div><div>Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre; en geniş kapsamıyla bir yetişkin tarafından istemli veya istemsiz yapılan, çocuğun sağlığını, fizyolojik, psikolojik, sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışlardır. Fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal/psikolojik istismar gibi çeşitleri vardır.</div><div>Fiziksel İstismar; çocuğun kaza dışı yaralanması, bir yetişkin tarafından ceza, itaate zorlama gibi amaçlarla uygulanan, zaman zaman ciddi boyutlara varan fiziki şiddeti ifade eder.</div><div>Cinsel İstismar; cinsel haz amacıyla çocuğa bir başkası tarafından uygulanan her türlü eylemdir. Ensest, tecavüz, çocuğu pornografi ve fuhuş malzemesi yapmak, teşhircilik, cinselliği kışkırtan konuşmalar, cinsel ilişki ya da pornografik film seyrettirme, cinsel organları okşama, oral sekse kadar değişen eylemler cinsel istismar yelpazesi içindedir.</div><div>Duygusal/psikolojik İstismar; Çocuğa bakan kişilerin çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimini olumsuz etkileyen davranışları ve onun sağlıklı gelişimi için gereken uygun ve destekleyici ortamı sağlamamasıdır. İstismarın bu boyutu çok geniş bir yelpazeye yayılır; bağırma, aşağılama, küfretme, utandırma, tehdit etmeden tutun da ayrım yapma, aşırı baskı-otorite kurma, bağımsızlığını kazanmasını engelleyecek aşırı koruma kollamaya kadar uzanır sınırları. Sanki diğer istismar çeşitlerinden daha masum gibi görünmesine rağmen hem toplumda daha fazla görülmesi hem de bazen altında bilinçsiz bir iyi niyet barındırıyormuş gibi görünmesinden dolayı çok sinsi işleyen bir süreçtir ve klinikte karşımıza çıkan kişilik bozukluklarının altında çok daha fazla gözlenir durumdadır.</div><div>…………………………………………………………</div><div>Şunu da belirtmek gerekir ki; istismar sadece çocuklukta yaşanmaz tabii ki. Bir insanın diğerine karşı gerçekleştirdiği yukarıda sayılan eylemlerin tümü yetişkinlik hayatında da olsa istismardır. Savaş tutsağı olmak, mahkum olmak, siyasi tiranların zulmü ve baskısı altında yaşamak, ev içi şiddet görmek, iş/okul ortamında cinsel veya psikolojik tacize maruz bırakılmak (mobbing) vs. yetişkinlik hayatında da karşımıza çıkan istismar çeşitleridir.</div><div>Erişkin yaşamda bu tarz travmatik yaşantılara maruz kalmak kişiliğin daha önce biçimlenmiş (ya da öyle olduğunu varsaymak istediğimiz) yapısını kemirir elbette fakat çocuklukta bu yaşantılara maruz kalmak kişiliği biçimlendirir ve çarpıtır. Kendini korumak ve bakmaktan aciz, yetişkin bakım ve korumasına muhtaç olan çocuk bu bakım ve korunmanın eksikliğini elinin altındaki gelişmemiş psikolojik araçlarla telafi etmeye çalışır. Çocuk böyle bir paradoksal arka planla dayanılmaz gelişimsel görevlerle karşı karşıya kalır: </div><div>Yaşama adapte olabilmek için tehlikeli veya ihmalkar ebeveyniyle bir bağ kurmanın yolunu bulmak zorundadır. </div><div>Güvenilmez olan diğeriyle arasında bir güvenlik duygusu olduğu inancını geliştirmek zorundadır. </div><div>Onunla ilgilenilmemesine, zarar verilmesine, kaba davranılmasına rağmen kendine dair olumlu bir algı (kendilik) oluşturmak zorundadır. </div><div>Onu yatıştıran, teselli eden biri olmadığı için kendini avutmayı öğrenmek zorundadır. </div><div>İstekleri istismarcısıyla asla çatışmaması gereken bir çevrede inisiyatif yeteneği geliştirmek zorundadır. </div><div>En zoru da bir diğerine yakınlaşmasını imkansız kılan bir çevreden yakınlık kurma yeteneği edinmek zorundadır. </div><div>Bitti mi? hayır…</div><div>İstismar edilen çocuğun varoluşsal görevi de bir o kadar çetindir. Düşünsenize böyle merhametsiz/ilgisiz/duyarsız/kifayetsiz/tutarsız bir gücün eline terkedilmiş olduğunuz gerçeğini yaşamanıza rağmen anlam ve ümidi korumak zorundasınız. Çünkü bunu yitirmek bir çocuğun dayanamayacağı kadar amansız bir durumdur. Ebeveynine olan ihtiyacı onu, onlarda bir şeylerin yanlış olduğu o aşikar gerçeği reddetmeye mecbur kılar. Ebeveyninin tüm kabahat ve yerine getirilmemiş sorumluluklarını bağışlamak için ne yapıp edip kendi kaderine bir açıklama getirmek zorundadır. </div><div>Nasıl yapacak bunu???</div><div>Devamı var…</div><div><br></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-39627320856120702992017-02-14T13:19:00.001-08:002017-02-14T13:20:02.201-08:00Terapiden-II<div><br></div><div><br></div><div>Borderline kişilik örgütlenmesine sahip yapılarla seanslar genel olarak şiddetli duygusal aktarımlarla dolu geçer. Buna rağmen kişi gelmeye devam eder. Çünkü çoğunlukla gözlenen saldırgan tutum altta yatan "mükemmel bakım veren", "ilgili" diğerine karşı duyulan ihtiyaç ve özleme karşı bir savunmadır. Böyle birine olan ihtiyacı ve böyle birini bulacağına dair inancı kişi için öyle önemli ve onu ayakta tutan bir şeydir ki bu konuda hayal kırıklığına uğrama olasılığına karşı kendini korumak için karşı tarafı ilgisiz, soğuk hatta saldırgan biri olarak deneyimleyebilir. Şu da bir gerçektir ki bu ütopik beklentilere sahip olup da hayal kırıklığına uğramamak da pek mümkün değildir. Karşıdaki ne yaparsa yapsın bu ütopyaya ulaşması mümkün değildir. Çünkü aslında bu gerçek hayatta olması mümkün olmayan, kişinin kendi hayal gücünün ürünü olan bir fantezidir. Bu fantezi de doyurulmamış çocukluk ihtiyaçlarının bir sonucudur. O yüzden bu kişiler hayatları boyunca kusursuz ilişki, ölümsüz aşk vs. ütopyalarının peşinden koşarlar. Gerçek hayatın eksik ve kusurlu ilişkilerini tolere etmekte zorlanırlar. </div><div><br></div><div>Genel olarak borderline yapının zihninin çalışma biçimi şudur: örneğin terapiste (ya da herhangi ötekine) dair yaşanan herhangi bir hayal kırıklığı (bunun için ötekinin çok büyük bir hata yapması gerekmez: gözünün dalması, söylediğini tam anlayamaması, saate gözünün kayması, pencerenin önünden geçen kuşa dikkatinin kayması vs.)danışanın fantazisindeki mükemmel imgeden sapma anlamına gelir. Bu da ondan hiçbir şey beklenilmemesi gerektiğinin çünkü onun "yoksun bırakıcı", "ihmalkar", "zalim", "soğuk"vs. biri olduğunun kanıtıdır. Aradığı delili bulmuştur sonunda. </div><div><br></div><div>Terapisti böyle algılamak fazla yakınlaşmaya karşı kendini koruma biçimidir. Çünkü ona yakınlaşırsa derinlerdeki ihtiyaç ve arzular aktive olacak ama bunlar doyurulması imkansız arzular ve hayatın gerçekliğine uygun olmayan beklentiler olduğu için tam bir tatmin yaşayamamanın verdiği acı dayanılmaz olacaktır. Borderline yapının bu ütopik imgeye dair saplantılı tutumu onu gerçek hayatın eksikliklerle dolu bir parçası olan terapistin yardımına kendini kapamasına ve reel bir yardım almaktan kendini mahrum bırakmasına sebep olabilmektedir. Bu durumu ona yorumlamak terapi sürecinin en önemli parçası ve kişinin hayal dünyasından gerçek dünyaya geçişinin anahtarıdır.</div><br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEing2sCf_-wrbkxVvg7Rj4iMQUK1YQ6DR8ye-zIB7whlOIT758jzWKzW9h63E9mJoaTxfOXmG8_1TE-E3qq_bKbEGOhcmwJsxmmFn0xgkpguUXc8tnlYXqBdgoXzQTzy4Le7wnekzJ7zPs/s640/blogger-image-1595575944.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEing2sCf_-wrbkxVvg7Rj4iMQUK1YQ6DR8ye-zIB7whlOIT758jzWKzW9h63E9mJoaTxfOXmG8_1TE-E3qq_bKbEGOhcmwJsxmmFn0xgkpguUXc8tnlYXqBdgoXzQTzy4Le7wnekzJ7zPs/s640/blogger-image-1595575944.jpg"></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-45895210352407544692017-01-14T22:49:00.001-08:002017-01-14T22:49:38.994-08:00Narsisizm Kültürü-IV<div>Kendine hayranlık kültürü, özel olduğuna ve herkesin uyması gereken toplumsal ve ahlaki kurallara uymak zorunda olmadığına inandırılan nesiller yaratıyor. Bu nesil toplu yaşamanın ve diğerinin sınırına saygı duymanın gereği olan her türlü toplumsal sözleşmeyi özgürlüklerine karşı bir risk olarak görüyor. Herşeye hakkım var yanılgısı o kadar benliklerini ele geçiriyor ki zamanla kimsenin kendilerini anlamadığına inanmaya başlıyorlar. Yani Benzersiz olmak, eşsiz olmak, özel olmak kişiyi diğerlerinden ayırıp kopukluk yaratıyor. Özel olduklarına inandırılan, kendi ihtiyaçlarının öncelikli olduğuna inanan kişiler hak ettikleri saygıyı gördüklerine inanmadıkları an saldırganlaşmaya başlıyor.</div><div><br></div><div>Bu bakış açısının yarattığı ve körüklediği rekabetçi kültür ister istemez gelecek endişesi yaratırken insanları ilerlemek için kuralları çiğnemeye, etik değerleri yok saymaya da teşvik ediyor. Bazılarının hileye başvurması ve bunun sayesinde layık olmadıkları mevkilere ulaşması; diğerlerine hileye başvurmazsa kazanmasının imkansız olduğu mesajını ileterek bir kısmında umutsuzluğa ve boş vermişliğe yol açarken bir kısmında da benzer yolları kullanmanın başarı için kaçınılmaz bir gereklilik olduğu meşrulaştırmasına zemin hazırlıyor. Böylece ahlaksızlık yayılarak ilerliyor. Herkes yapıyor savunusu hileye, etik dışı yollara başvurmak için temel aklileştirme görevini üstleniyor.</div><br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhwCWVlzbvhnuugxHWWzirlbs6mz9glAjIeO9YkZkp3517Bbg-koih0dUVP1bY83x_2e67AxN2S4eacfa3BSNiSAEJGSSilTQg3AVwiCCJfDVJQshN7wZr1MLEsZudWsstkedRMw0iwr0/s640/blogger-image--736918091.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhwCWVlzbvhnuugxHWWzirlbs6mz9glAjIeO9YkZkp3517Bbg-koih0dUVP1bY83x_2e67AxN2S4eacfa3BSNiSAEJGSSilTQg3AVwiCCJfDVJQshN7wZr1MLEsZudWsstkedRMw0iwr0/s640/blogger-image--736918091.jpg"></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-80961110472538688652017-01-07T04:24:00.001-08:002017-01-07T11:35:50.346-08:00Narsisizm Kültürü-III<div>İmaj saplantılı kültürün dayatması ile insanlar kendilerini ve kendilerinin her uzantısını satılacak bir ürün gibi pazarlayarak kişisel marka yaratma çabası içine düşüyorlar. Klinik açıdan tam olarak narsisist kişilik bozukluğu kriterlerini karşılamayan kişilikler dahi maddi zenginlik, fiziki görünüm, ünlülere hayranlık, ilgi çekme bağımlılığına verilen önemle kolayca ayartılıyor. Bu zaviyeden bakınca estetik cerrahinin girdabına çekilen insan sayısının her geçen gün artmasına şaşırmamak gerek.</div><div><br></div><div>Tüm dünyada hızla yayılmaya devam eden bu kendine hayranlık illüzyonunun doğurduğu sonuçlar: borç yığınları pahasına bile olsa sahte zenginler; estetik müdahale ile sahte güzeller; performans artırıcı ilaçlar sayesinde sahte sporcular; reality şovlar, facebook, twetter, instagram, youtube vs. yoluyla sahte ünlüler, siyasetten tutun da sağlık, güzellik, ekonomi vs. envai çeşit alana dair sahte uzmanlar; müşteri memnuniyeti esasına dayalı eğitim politikalarına sahip eğitim kurumlarının not enflasyonu sayesinde sahte dahi öğrenciler; sosyal paylaşım siteleri sayesinde sahte dostlar; tüm bu yaşam standartlarına uyum sağlamak çabası içindeki sadece tüketici zihniyetin farkında olan finans devlerinin sunduğu kolay para kazanma (borsa vs.) yolları ve bankaların kolay kredi imkanları, kredi kartı yanılsaması sayesinde devasa devlet borcuna rağmen sahte ulusal ekonomi. Daha aklıma gelmeyen yüzlercesi.</div><div>(Devam edecek)</div><div>İlk bölümler için tıklayın:</div><div>Narsisizm Kültürü-I</div><div>https://www.facebook.com/uzmanpsikologhulyamacit/posts/1043311395815128</div><div>Narsisizm Kültürü-II</div><div>https://www.facebook.com/uzmanpsikologhulyamacit/posts/1046050798874521</div><br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2EbGskhZOB6TODNanRA5PmDFL_4w2dUO40mfE0XkEDDFEHIKHj0VAV-Ftpc4dhWY_NT74R1tw49wzUFqcDAXA3QrtQ7HCMfYrChaM-w9-drmw29vwyToiHyan56HbrZfH6nlIkHmyVtc/s640/blogger-image--222592744.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2EbGskhZOB6TODNanRA5PmDFL_4w2dUO40mfE0XkEDDFEHIKHj0VAV-Ftpc4dhWY_NT74R1tw49wzUFqcDAXA3QrtQ7HCMfYrChaM-w9-drmw29vwyToiHyan56HbrZfH6nlIkHmyVtc/s640/blogger-image--222592744.jpg"></a></div><br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0580aPRNgSWhlOr04-zvsXj8nM1jcSz4uedeHcmN56pAgvn6RYO-JbyuG-yBox-pgVrr5UyBNaWqriQjQGlWEGiGIhg9y3OOAkFPmDfJ7wrr2u_K_DVC2elbzjZi639RegzU3It3hBw4/s640/blogger-image-1224839427.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg0580aPRNgSWhlOr04-zvsXj8nM1jcSz4uedeHcmN56pAgvn6RYO-JbyuG-yBox-pgVrr5UyBNaWqriQjQGlWEGiGIhg9y3OOAkFPmDfJ7wrr2u_K_DVC2elbzjZi639RegzU3It3hBw4/s640/blogger-image-1224839427.jpg"></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-61206320204339441482016-12-30T01:18:00.001-08:002016-12-30T01:20:37.154-08:00Narsisizm Kültürü-II<div><br></div><div><span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif;">Narsisizm artık bireysel bir ruhsal bozukluktan öte bir yaşam tarzı haline dönüşüyor ve değer yargıları üzerinde söz sahibi olmaya başlıyor. Kolay banka kredileri, internet bağımlılığı, medya, diziler, reality şovlar vs. yoluyla toplumların geleceğini yakından ilgilendiren, küresel çapta yayılma potansiyeline sahip, bulaşıcı bir hastalık narsisizm.</span></div><div><br></div><div>Sürekli kendinden bahseden, arsızca kendini pazarlayan medya şöhretleri; gençlere kendinizi pazarlamazsanız hiçbir yere gelemezsiniz mesajını iletiyor.</div><div><br></div><div>Sıradan insanın kendisini göstermesine imkan sağlayan reality şovlar; içeriği ister evlilik, ister yemek yapmak, ister yeteneğini sergilemek olsun daha çok narsisist insanlara yer veriyor. Bu programların ilgi görmesi için narsist kişiler tercih edilirken; ekranda sürekli bu kişilerin boy göstermesi narsisist kültürü körüklüyor. Hem reyting hem vitrin olarak kullanılan narsisizm; materyalist, kendini beğenmiş, antisosyal, teşhirci davranışları normalleştirmeye başlayınca ünlü olmak amaç haline geliyor. Ünlü olmayı hak, ünlülük statüsünü vazgeçilmez kılan bu programlarla birlikte hayat tarzı haline gelen narsisizm kendine yayılma zemini ve imkanı buluyor. (Devamı gelecek)</div><div>( ilk kısmı okumak için tıklayın https://www.facebook.com/uzmanpsikologhulyamacit/posts/1043311395815128 )</div><div><br></div><br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLTg3CG7WtUXtIF77O7GQLfqpgh6ABHZVfgEAKI6o8rn_AEPvUFJ28vpG10BScDWrU4Em9KMO8e6QMnfG1SbcdSC5-P1vDTJZJCgLwfqpJYh4gj4z0LA-2X2YlhvvD08O2ycX8zpjEWyQ/s640/blogger-image-938154070.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLTg3CG7WtUXtIF77O7GQLfqpgh6ABHZVfgEAKI6o8rn_AEPvUFJ28vpG10BScDWrU4Em9KMO8e6QMnfG1SbcdSC5-P1vDTJZJCgLwfqpJYh4gj4z0LA-2X2YlhvvD08O2ycX8zpjEWyQ/s640/blogger-image-938154070.jpg"></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-78232481407365882712016-12-25T13:46:00.001-08:002016-12-25T13:49:17.854-08:00Narsisizm Kültürü -I<div><span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif;">Bir neslin aynı anda %70 - %80'inin narsisizm tanısı ile karşı karşıya olması bunun yalnızca tikel olarak bir kişilik problemi değil kitlesel bir sorun olduğunu gösteriyor. </span></div><div>Peki sorunun kaynağı kim? Aileler mi? eğitimciler mi? Devlet politikaları mı? Yoksa hepsi mi? </div><div>Aslında sebeplerle ilgili hem şahsım hem de bu meselelerle ilgili kafa yoran pek çok uzman yazıp çizmeye gayret ediyor. Ben daha çok sonuçların gelip dayandığı ürkütücü tabloya ve bunun artık üstü örtük bir toplumsal mutabakat sayesinde nasıl normalize edildiğine dikkat çekmek istiyorum.</div><div>Bu gün vardığı sonuç, başarının ve topluma faydalı olmanın hiçbir önem arz etmediği, tek amacın kendini mutlu etmek olduğu, kendinden başka hiç kimseyi umursamayan, kendinin hayranı ve özel olduğuna inanan bir dolu insan... Ve bu özel olma duygusunun -balon olsa dahi- devamını temin etmek için hesapsızca harcanan banka kredileri neticesinde ekonomisi batmak üzere olan ülkeler...</div><div>(Devamı gelecek)</div><div><br></div><br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWw56C_CKu7f6qjTQgXcmZcRi5tO0M4zu5oERMbfPuSAl4K5aPDbw3m2itNmX7_6iSS69K7O6EkrKHcMo0CkPStYPpj2Co_wyLsPKuv-PurlBTjKFgT0WZjq470OZWo_a_xAH6CRxZEOk/s640/blogger-image-1934191681.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWw56C_CKu7f6qjTQgXcmZcRi5tO0M4zu5oERMbfPuSAl4K5aPDbw3m2itNmX7_6iSS69K7O6EkrKHcMo0CkPStYPpj2Co_wyLsPKuv-PurlBTjKFgT0WZjq470OZWo_a_xAH6CRxZEOk/s640/blogger-image-1934191681.jpg"></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-74030231497974894712016-12-22T09:26:00.001-08:002016-12-22T09:26:29.387-08:00EMPATİ<div><span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif;">Empatinin kökeni özbilinçtir; kendi duygularımıza ne kadar açıksak, başkalarının hislerini okumayı da o kadar iyi beceririz. Kendisinin ne hissettiği konusunda hiçbir fikri olamayanlar, çevrelerindeki kişilerin ne hissettiğini anlamaktan tamamen acizdirler. Bu kişiler duygusal tonlara karşı sağırdırlar. İnsanların söz ve hareketlerinin dokusunu oluşturan duygusal notalar ve akorların -ese tonunun, duruş değişikliğinin, çok şey ifade eden sessizliklerin, her şeyi açığa vuran bir titremenin- farkına varamazlar (Goleman, 2005).</span></div><div><br></div><div>Yunanca'da "içini hissetmek" demek olan empatheia terimi İngilizceye çevrilirken, ilk kez estetik kuramcılar tarafından, "diğerinin öznel deneyimini algılayabilme yeteneği" için kullanmıştır (akt:Goleman, 2005:129).</div><div><br></div><div>Hoffman (1977), empati tanımlamalarını iki grupta toplamaktadır. Bunlardan birincisi, diğer insanların duygularından, düşüncelerinden ve amaçlarından haberdar olmadır. İkici grup tanımlamalarda ise empati, diğer insanların duygularını imgeleme yoluyla anlamak ve benzer duygusal tepkiler vermektir. Bu iki anlayış hiç kuşkusuz birbiri içine girmiş durumdadır. Şöyle ki; bir başkasının duygusal durumunu imgeleme yoluyla anlama becerisi, o kişinin duygusal durumunu bilişsel olarak anlayabilmeye bağlıdır.</div><div>Hoffman bu tanımlamaları empatik becerinin ortaya çıkışı ile ilgili olarak yaptığı literatür taramalarından elde etmiştir. Empatinin tanımına dayanarak ortaya çıkan kategorilerin yanı sıra empati becerisinin ortaya çıkışına dayanarak yapılacak bir kategorizasyonda da beş farklı yaklaşım olduğunu ortaya koymuştur:</div><div>1. Birinci yaklaşım, empatik becerinin doğuştan var olan biyolojik temelli bir tepki olduğu yönündedir. Bu konuda düzenlenmiş deneysel çalışmalarda 1-2 günlük bebeklerin bir başka bebeğin ağlamasına yine aynı şekilde ağlayarak tepkide bundukları gözlenmiştir.</div><div>2. İkinci olarak, empatik tepkinin klasik koşullanma teorisiyle açıklanması yere almaktadır. Sullivan, bir bebeğin annesinin neşesine veya üzüntüsüne otomatik olarak empati göstereceğini söyler. Üzüntülü olan annenin bedeni gerilir ve mimik ya da sözel yolla bunu ifade ettiğinde bebek de benzer bir üzüntü yaşar. Bu durum bakıcının veya annenin duygusal durumunun fiziksel temas yoluyla bebeğe geçişinin sonucudur.</div><div>3. Üçüncü yaklaşım, klasik koşullama paradigmasından daha genel bir açıklamadır. Huprey'e göre, bir kişinin üzüntü ya da mutluluğunun ifadesi diğer kişinin üzüntü ya da mutluluk yaşantılarıyla birleştiğinde o kişide duygusal bir tepki oluşturur. Örneğin bir çocuk parmağını kestiğinde acı duyar ve ağlar. Daha sonra başka bir çocuğun parmağını kestiğini gördüğünde yaşadığı üzüntü ortadaki kan görüntüsünün ya da çocuğun ağlamasından olduğu kadar, kendi geçmiş tatsız yaşantısını tekrar hatırlamasındandır.</div><div>4. dördüncü grup açıklamalar "motor taklitçilik üzerinedir. Lips ve Mc Dougal bu yaklaşımın başlıca öncüleridir. Burada bir kişinin herhangi bir duygu ifadesi (mimik ya da sözel yolla) diğer kişinin de aynı duyguyu hissetmesi için yeterli bir uyarıcı olarak görülür. Lips'e göre empati kuran kişi, karşısındaki kişinin mimiklerini ya da davranışlarını otomatik olarak taklit eder.</div><div>5. beşinci grup kuramsal açıklamalarda ise, bir kişinin yaşadığı durumu acaba kendimiz yaşasaydık neler hissederdik şeklinde bir imgelemeden bahsediliyor (akt:Aydın, 1996:4-15).</div><div>Gelişim süreci içerisinde empati becerisinin ilerleyişini inceleyen gelişim psikologları, bebeklerin henüz başkalarından ayrı bir varlık olduklarını tam olarak kavrama gücüne sahip olamadan önce dahi başkasının sıkıntısından rahatsız olduklarını saptamıştır. Hoffman'a göre, bir yaşındaki bir çocuk bir başkasının düşüp ağlamaya başladığını gördüğünde kendisi de o sıkıntıyı hisseder; duygu birliği o kadar güçlü ve doğrudandır ki, sanki acı çeken kendisiymiş gibi baş parmağını ağzına götürür, başını annesini kucağına gömer. İlk yaşından sonra, çocuklar diğerinden ayrı olduklarının farkına vardıklarında, örneğin ağlayan bir bebeğe kendi oyuncak ayısını vererek, diğerini etkin bir şekilde yatıştırmaya çalışırlar. Çocukluk dönemine gelindiğinde, empati en ileri aşamasına ulaşır. Çocuklar o anki durumun ötesindeki sıkıntıları anlayabilir, birinin koşullarının ya da hayattaki konumunun kronik bir sıkıntının kaynağı olabileceğini görürler. Bu noktada kötü durumda olan bir gruptaki -fakirler, ezilenler, toplumdan dışlanmış olanlar- herkese karşı bir şeyler hissedebilirler. Bu anlayışın etkileri ergenlikte de kendini gösterir. Ergen bu anlayışla talihsizlik ve adaletsizliği düzeltmeye ve iyileştirmeye yönelik ahlaki inançları destekleyebilir (Goleman, 2005).</div><div>Empati becerisinin gelişmesi gelişim süreci içerisinde bebeğin anne (ilk bakıcı, bağlanma figürü) ile etkileşimindeki ahenk ile ilgilidir. Stern'e göre, anne ile bebek arasındaki ahenkli yaşantıların defalarca yaşanması sonucunda bebek diğer insanlarda onun hislerini paylaşma yeteneği ve isteği bulunduğu sezgisini geliştirmeye başlar. Bu sezi, diğerlerinden ayrı olduğunun farkına vardığı, aşağı yukarı sekiz aylık olduğu dönemde ortaya çıkar ve yaşamı boyunca yakın ilişkiler içinde şekillenmeye devam eder. Anne çocukla ahenk içinde değilse, çocuk derinden sarsılır. Anne çocuğun çeşitli duygularına empati göstermekten sürekli uzak kalıyorsa, çocuk bu duyguları ifade etmekten ve hatta hissetmekten vazgeçmeye başlar. Böylece, büyük olasılıkla bütün bir duygu yelpazesi, özellikle de çocukluk boyunca açıkça veya üstü kapalı olarak engellenmiş olanlar, yakın ilişki repertuarından silinmeye başlayabilir (Goleman, 2005).</div><div>Duygusal ihmal empatiyi köreltir; zalim, sadistçe tehditler, aşağılamalar ve salt kötülük içeren yoğun ve ısrarlı duygusal taciz ise mantığa aykırı bir sonuç doğurur. Bu tür bir tacize katlanan çocuklar, bir bakıma travma sonrası tehlike işaretlerine karşı sürekli tetikte olma haline benzer biçimde, çevredekilerin duygularına karşı aşırı hassaslaşabilir. Başkalarının hislerine böylesine saplantılı bir ilgi, çocukken psikolojik tacize maruz kalmış çocuklara özgüdür; bu kişiler yetişkinlik hayatlarında, zaman zaman "sınırda kişilik bozukluğu" olarak da tanımlanan, çok değişken yoğun iniş çıkışların kurbanı olurlar. Bu durumdaki çoğu kişi çevrelerindeki kişilerin neler hissettiğini algılamakta ustadır ve yine bu kişilerin çoğu, çocukluklarında duygusal tacize maruz kaldıklarını belirtmişlerdir (akt:Goleman, 2005:137) .</div><div>Empati sıklıkla başka kavramlarla karıştırılmaktadır. Sempati bunlarsın en sık karşımıza çıkanıdır. VVisp'e göre, sempati, acı veya sıkıntı çeken birinin durumunun farkında olmak ve bu durumu hafifletmek için çaba göstermektir. Bu tanımlamanın iki yönü vardır. Birincisi, diğer kişinin duygularına karşı yüksek bir duyarlılık; ikincisi ise, acı çeken kişinin sıkıntısını azaltmaya yönelik bir itici kuvvet. Empatide ise, bir kişinin diğerinin olumlu ya da olumsuz yaşantılarını anlaması söz konusudur. Bu anlama sürecinde o kişinin duygularını ve düşüncelerini paylaşmak şart değildir (akt:Aydın, 1996:11).</div><div>Dökmen (2004)'e göre, bir insana sempati duymak demek, o insanın sahip olduğu duygu ve düşüncelerin aynısına sahip olmak demektir. Karşımızdaki kişiye sempati duyuyorsak onunla birlikte acı çekeriz ya da seviniriz. Empati kurduğumuzda ise, karşımızdakinin duygu ve düşüncelerini anlamak esastır. Kendimizi sempati duyduğumuz kişinin yerine koymamız ve onu anlamamız şart değildir, "yandaş" olmak esastır. Empatide karşımızdaki kişi ile aynı duygu ve görüşleri paylaşmaktan çok onun duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışırız.</div><div><br></div><div>KAYNAKÇA</div><div>Atkinson, Rita, L 'v.d.\ Psikolojiye Giriş, çev:Alogan, Yavuz, Arkadaş Yayınevi, Ankara, 1999.</div><div>Aydın, Arzu, "Empatik Becerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi" (Yayınlanmamış Yüksek lisans Tezi), Ege Üniversitesi, İzmir, 1996.</div><div>Aydın, B., Palut, B., Derelioğlu, Y., "Ergenlerin Sosyal Becerilerini Değerlendirme Ölçeği (İKE-İnsan İlişkileri, Kendini Kontrol, Empati) Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması", Marmara Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi, İstanbul, 2001.</div><div>Aydın, Betül, Çocuk ve Ergen Psikolojisi, 2.bs., Nobel Basımevi, Ankara, 2005.</div><div>Dökmen, Üstün, İletişim Çatışmaları ve Empati, 29.bs.,Sistem Yayıncılık, İstanbul, 2004.</div><div>Ekşi, Aysel, Çocuk, Genç, Ana Babalar, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1990.</div><div>Erginsoy, Devrim, "Duygusal Zeka ve Kişiler Arası İlişkiler Tarzları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi", (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Atatürk Üniversitesi, Erzurum, 2002.</div><div>Goleman, Daniel, Duygusal Zeka, çev:Yüksel, B.Seçkin, 29.bs., Varlık Yayınları, İstanbul, 2005.</div><div>Güngör, Derya, "Bağlanma Stillerinin ve Zihinsel Modellerin Kuşaklar Arası Aktarımında Anababalık Stillerinin Rolü" (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi, Ankara, 2000.</div><div>Mumcuoğlu, Özlem, "Bar-On Duygusal Zeka Testi'nin Dilsel Eşdeğerli, Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması" (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Marmara Üniversitesi, İstanbul, 2002.</div><div>Sümer, N., Güngör, D., "Yetişkin Bağlanma Stillerinin Türk Örneklemi Üzerinde Psikometrik Değerlendirilmesi ve Kültürler Arası Bir Karşılaştırması", Türk Psikoloji Dergisi,14(43), 1999.</div><div>Kohut, Heinz, Kendiliğin Çözümlenmesi, çev:Cebeci, Oğuz, Metis Yayınları, İstanbul, 1998.<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOazO4LF4MSBuEOn6Ee8Vzw5YHKHn0lxCK_Tjnx1FUM0KaeGzwowmhG9MmFZWNKVVro_SluUkglEHYCfPll_Nc89puG7I9Vu9v-Qkz5uChgX-2KauPuAvuVAyE76NkhTcEMX9E7pZF-rk/s640/blogger-image--465033919.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOazO4LF4MSBuEOn6Ee8Vzw5YHKHn0lxCK_Tjnx1FUM0KaeGzwowmhG9MmFZWNKVVro_SluUkglEHYCfPll_Nc89puG7I9Vu9v-Qkz5uChgX-2KauPuAvuVAyE76NkhTcEMX9E7pZF-rk/s640/blogger-image--465033919.jpg"></a></div></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-70561567383647332492016-09-25T06:12:00.001-07:002016-09-25T06:12:47.669-07:00PSİKOTERAPİ SÜRECİNDE PROGNOZUN ve TERAPİYE SADAKATİN ÖNEMİ<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNDqi-yqKaSp8ey1664H9csKi3p4-f1zGQOMA8w34I1r52jI1lZVC9UItFPkyCNEG-i4vqAMKzOTTsOQqxz9eVmet3bsyqVlrlyle9sHHYSZBdgWBX6twhGxbHqAWcQ8adZiMXiry96XQ/s640/blogger-image-1622301690.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNDqi-yqKaSp8ey1664H9csKi3p4-f1zGQOMA8w34I1r52jI1lZVC9UItFPkyCNEG-i4vqAMKzOTTsOQqxz9eVmet3bsyqVlrlyle9sHHYSZBdgWBX6twhGxbHqAWcQ8adZiMXiry96XQ/s640/blogger-image-1622301690.jpg"></a></div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;"><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Prognoz bir hastalığın muhtemel seyrini, süresini ve sonuçlarını tahmin etmeye verilen isimdir. Prognozu etkileyen birçok faktör vardır.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">•Hastaların yakınmalarını kendilerine göre bir nedene bağlayıp bağlayamamaları, ortaya çıkarıcı nedenleri anımsayıp anımsayamamaları önemlidir. Bir hastanın ruhsal yakınmalarını ruhsal nedenlere bağlayabilmesi, psikolojik zihinselliğin ve içgörünün bulunduğunu gösterir. Genelde yakınmalarıyla ailesi, kendi davranışları ya da anımsanan bir çatışma arasında bağlantı kurabilmek olumlu prognostik ölçütler arasında yer alır.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Özellikle borderline patolojilerde entegre olamamış iç ruhsal yapı yüzünden kimlik bocalaması içinde olan hastanın belirtileri uzun süreden beri varolan kronik belirtilerdir ve ortaya çıkarıcı nedenler belirsizdir. Dış nesnelerden korkuları tedaviye de yansıtılmakta ve bu durum tedaviye karşı motivasyonu engellemektedir.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">•Hastanın yakınmalarına karşı tutumu, hastalığından rahatsız olup olmadığı da önemlidir. Örneğin hastanın yakınmalarından rahatsız olup onlardan kurtulmak istemesi, belirtilerin süresinden bağımsız ve olumlu bir prognostik ölçüttür.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">•Öte yandan, hastalıkla başlayan başarısızlık, verimliliğin ve yaratıcılığın azalması olumsuz ölçütlerdir. Hastanın kendi kendisini nasıl algıladığı, kendisine saygısının azalıp azalmadığı da çok önemlidir. </div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Prognostik ipuçlarını takip etmek terapistin süreç içerisinde, terapinin bütünlüğünü, esas hedefini, vizyonunu gözden kaçırmayıp, nerde olduğunun sürekli farkında olmasına yardımcı olacaktır.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Winnicot (1962), annenin kucaklama, kuşatma, çocuğun her ihtiyacı olduğunda orada olarak çocuğunun kendiliği için güvenli ve kolaylaştırıcı bir çevre hazırlama işlevlerini düzenli olarak başarmak zorunda olduğunu ifade eder (Winnicot, 1962). Bunun klinik karşılığı terapist-hasta arasında yaşanan süreçte yaşantılanır. Bu süreç içerisinde hasta zaman zaman terapistin özel alanına son derece ağır ve sarsıcı bir şekilde müdahalelerde bulunur. Hastalar terapötik çerçevenin sınırlarını aşmalarına rağmen terapist, hastanın yarattığı girdaba düşmez, bunları kendi egosunda abzorbe eder ve duygularını izleyerek gözleme geçmelidir. Bu gözlemler sonucunda da bir takım terapötik girişimlerde bulunarak yoluna devam etmeye çalışmalıdır. Herşeye rağmen terapinin devam edebilmesinin yarattığı bu güvenli alan kaçınılmaz olarak yeniden yapılandırıcı bir işlev görür.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Terapist bir taraftan hastaya “ne olursa olsun seninleyim” mesajını verirken, bir taraftan da “hastanın, patalojileri yüzünden üstü örtülmüş kapasiteleri ile derinden sezgisel bir iletişim içindedir. Terapist hastanın bu üstü örtülmüş kapasilerine bakarak, hastanın kendisinin göremediği geleceğini görebilme yetisi içerisindedir. Freud’un terapist veya analisti bir kayanın içinde saklanmış heykeli gören heykeltıraşa benzettiği analojisi de bunu vurgulamaktadır. Terapist her durumda süreçten kopmayarak ve hastanın süreç sonundaki durumunu görebilerek ve en önemlisi buna inanarak yürüttüğü içsel yapılandırma işlemi terapinin temel unsurlarıdır. Bir hasta terapistine çektiği acıların son bulup bulmayacağını sorarken aslında terapistinden “potansiyeline ve başarılı olacağına dair inancının olduğunu” teyid etmesini istemektedir.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Bütün bunlara dayanarak terapistin, hastanın her türlü direncine, işgaline, manipülasyonuna rağmen hayatta kalabilmesi :),hastaya dair bir vizyonunun olması ve bu vizyonuna dair inanç taşıması bir terapi sürecinin bel kemiğidir. Bu temel tutumlara sahip olmak, gerek sürecin başında gerekse farklı aşamalarındaki prognostik ip uçlarına dair sürekli bir farkındalık haline ihtiyaç duymaktadır.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Kaynak: Macit, Hülya. "Psikoterapi Sürecinde Hastayı İyileştirici Etmenler". İstanbul. 2006.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-62797813500474322872016-09-25T05:35:00.001-07:002016-09-25T05:52:31.512-07:00<br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizILfhZj0BFdV-6V3brZjQYX8JVur2ofdoH6UD3SkMtgbCQsQywiYt6uwCjwC_TWUQO2X0m6krv5pvhw3Qlq8_PQoW16HnvGeFWYPQGTDcrV51tvmJHhx5MNUWz1kCvNHbtEl6BxCi4Wo/s640/blogger-image--812529061.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEizILfhZj0BFdV-6V3brZjQYX8JVur2ofdoH6UD3SkMtgbCQsQywiYt6uwCjwC_TWUQO2X0m6krv5pvhw3Qlq8_PQoW16HnvGeFWYPQGTDcrV51tvmJHhx5MNUWz1kCvNHbtEl6BxCi4Wo/s640/blogger-image--812529061.jpg"></a></div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;"><div class="separator" style="clear: both;">Terapiye başvuran kişi açısından, kendinde bir problem olduğunu kabul edip, bunu ortadan kaldırabilmek için bir yabancıdan yardım almayı kabullenmek, bir yabancının kendisini etkilemesine izin vermek hiç de kolay değildir. Böyle bir yardım alma süreci kişinin, bütünlüğünü, bağımsızlığını, kendine olan saygısını tehdit edici bir durumdur. Dolayısıyla danışan bu zor durumun üstesinden gelebilmek ve kendisini tam anlamıyla ortaya koyabilmek için hissedilmeye ihtiyaç duyar. Pek çok danışan için bu bekli de hayatında ilk defa yaşantıladığı bir durumdur. Karşısında onu kendisinden bile daha fazla dikkate alıp anlayan birisi vardır. Bu açıdan bakıldığında sadece bu deneyimi yaşamak bile pek çok danışan için bir iyileşme sebebidir.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">Kaynak: Macit, Hülya. "Terapi Sürecinde Hastayı İyileştirici Etmenler". İstanbul. 2006.</div><div class="separator" style="clear: both;"><br></div><div class="separator" style="clear: both;">www.hulyamacit.com</div></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-27171456640651848182016-09-25T05:28:00.001-07:002016-09-25T05:28:08.151-07:00<div>Mahrumiyet açgözlülükten öncedir. </div><div>Hiddet aşağılanmadan sonradır. </div><div>Kibir boşluğu maskeler. </div><div>Güzellik avuntu arar. </div><div>Şehvet mantığı körleştirir. </div><div>Mantık tutkuyu susturur. </div><div>Haset hayranlığı bozar. </div><div>Acıma iğrenme barındırır. </div><div>Hırs yeteneği yozlaştırır. </div><div>Şaşkınlıkta masumiyet gizlidir. Öğrenmek cehaletin kabulüdür. Suçluluk minnete eşlik eder. Alçakgönülülük tarihe saygıdır. </div><div>Sevgi hepsini ayakta tutar. </div><div><br></div><div>Çeviri: Banu Büyükkal</div><div><br></div><div>Not: Psikanalist Prof.Dr. Türkay Demir'in,Salman Akhtar 'ın editörlüğünü yaptığı ve aşağıdaki psikanalistlerle birlikte şiirlerinin de bulunduğu "Saatler Arasında" adlı kitabın tanıtım yazısında kitaptan verdiği örneklerden</div><div><br></div><div>Kitapta şiirleri yer alan psikanalistler şunlar: Salman Akhtar, Gerald Garguilo, Forrest Hamer, Sheri Hunt, Alice Jones, Eugene Mahon, Rebecca Meredith, Arlene Kramer Richards, Arnold Richards ve Elise Sanders<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitj-6ORQkXzePfCFQeKflYIgm39he8zottyfKoYLY-OANEN1S1y_dhqtyykJM-NkKDOcwJDyQErG7AesDzQ8stAVVwh7uNQyIJDF_MkTuAw1Yq9ptqq_mTgxrn4UgGX7y30WEFdQFISMM/s640/blogger-image--1518127965.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitj-6ORQkXzePfCFQeKflYIgm39he8zottyfKoYLY-OANEN1S1y_dhqtyykJM-NkKDOcwJDyQErG7AesDzQ8stAVVwh7uNQyIJDF_MkTuAw1Yq9ptqq_mTgxrn4UgGX7y30WEFdQFISMM/s640/blogger-image--1518127965.jpg"></a></div></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-33442629629813659462015-05-14T08:20:00.005-07:002015-05-14T08:22:57.206-07:00<br />
<br />
Radikal yazım<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7iaGkTvmIWZ-sA3T2tG7PYCVgQGESPqIJw5ZGacc2AhQl5QtJ9gxbUDsKqeWIjnl1eiBDPuAJsocl9U57H-27hFWN1_hrswW95ETJuE-Y0wKlOxF4Yg9E4GJcRGkTPxXUvD8o2eYmx0M/s1600/irkciliga_hayir+(1).jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="164" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7iaGkTvmIWZ-sA3T2tG7PYCVgQGESPqIJw5ZGacc2AhQl5QtJ9gxbUDsKqeWIjnl1eiBDPuAJsocl9U57H-27hFWN1_hrswW95ETJuE-Y0wKlOxF4Yg9E4GJcRGkTPxXUvD8o2eYmx0M/s320/irkciliga_hayir+(1).jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<a href="http://blog.radikal.com.tr/yasam/farkinda-bile-olmadan-irkci-olabilirsin-100123" target="_blank">http://blog.radikal.com.tr/yasam/farkinda-bile-olmadan-irkci-olabilirsin-100123</a><br />
<br />
<br />
<a href="http://www.hulyamacit.com/" target="_blank">www.hulyamacit.com</a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-79726663971837576562015-05-10T10:19:00.001-07:002015-05-10T11:57:28.533-07:00Annesiz Annelere İthafen...<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{134}" paraid="1744205541" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; height: auto; padding: 0px; vertical-align: baseline; width: auto; word-wrap: break-word;">
<br /></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRNLnQ4J_VMxd1Kyz8pxcXgb84SZLvjxVxEjgi89SUmrMHtpCZ0YZNTw2nm9_EumwwzHGu2OO0w9nN-0g5cOVv5iacV_8B1cv3f5ZcwvCDHh7t1hibSRvpjuCDIKht_5fJP40pIAqRh_w/s1600/ba%C4%9F.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRNLnQ4J_VMxd1Kyz8pxcXgb84SZLvjxVxEjgi89SUmrMHtpCZ0YZNTw2nm9_EumwwzHGu2OO0w9nN-0g5cOVv5iacV_8B1cv3f5ZcwvCDHh7t1hibSRvpjuCDIKht_5fJP40pIAqRh_w/s1600/ba%C4%9F.jpg" /></a></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{141}" paraid="1226239342" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">O anneler ki; bahçelerinin en nadide çiçeğini</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> –annelerini- kaybetmiş</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> ve bahçelerinin eski coşkusunu </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">yitirmişler</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">.</span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{141}" paraid="1226239342" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{141}" paraid="1226239342" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">O </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">anneler ki, anneliği öğrenemeden annes</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">iz kalmışlar</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">.</span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{141}" paraid="1226239342" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{141}" paraid="1226239342" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Onlar kendi annelikleri konusunda hep eksik…hatalı…tam olmamış…hissederler kendilerini. Çünkü onlar anne olma konusunda annelerinin </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">tedrisatından geç</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">e</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">memişler, </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">deneyiminden yararlanamamışlar, neyi doğru neyi yanlış yaptıklarını annelerinden duyamamışlar, içlerini rahatlatacak anne onayını alamamışlar</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">dır</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">. Bebek nasıl tutulur, nasıl yıkanır, nasıl doyurulur, doyup doymadığı nasıl anlaşılır, hangi ağlama ne anlama gelir bunu annelerinden öğrenememişler. </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Belki kitaplardan, belki bir aile büyüklerinden</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">…</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">a</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">ma annelerinden değil… en çok yanında olmasını istediklerinden değil…en güvendiklerinden değil…yanında kendilerini </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">utanmadan, sıkılmadan, yük oluyor muyum endişesi duymadan </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">bırakabildiklerinden değil… </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{167}" paraid="302953163" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{167}" paraid="302953163" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">İşte o yüzden çocukları onlar için yutkunamadıkları bir yumrudur boğazlarında hep. </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Hem annesizliğin ne olduğunu bildiklerinden hem de taşıdıkları ruhsal yükü çocuklarına da yük edebileceklerinden korktuklarından. Farkında olmadan da olsa çocuklarını yaralarının merhemi yapma endişesinden.</span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{177}" paraid="492175229" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span>
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Çocuklarının hayata tutunma konusunda yaşayabileceği en ufak bir sendelemeyi kendilerinden bilecek kadar bir suçluluk taşırlar ruhlarında. </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Y</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">araları</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">nın üstündeki kabuk </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> ka</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">lkar,</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">çocuklarının en ufak bir endişeli, ürkek, güvensiz tavrında. </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{180}" paraid="578645965" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{180}" paraid="578645965" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Neden biliyor musunuz? </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{196}" paraid="890536648" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{196}" paraid="890536648" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Çünkü bilir</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">ler</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">; kimsey</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">i içine almaya cesaret edemedikleri</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> ruhlarının</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> arka odalarına sadece çocuklarını soktuklarını</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">,</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">o</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">radaki yıkık dökük harabeleri</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">, korktukları</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> canavarları, kıskandıkları prens ve prensesleri sadece on</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">lara gösterdikleri</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">ni. </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{209}" paraid="467241862" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{209}" paraid="467241862" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Çünkü bilir</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">ler</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">; kimseye gösterm</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">eye güvenemed</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">i</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">kleri</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> boşluğu sadece çocukların</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">a gösterebildikleri</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">ni</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> hem de onu taşıyıp taşıyamayacakları</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">nı düşünmeden. </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{218}" paraid="349827778" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{218}" paraid="349827778" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Çünkü bilirler; hüzünlerini</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> sadece çocuklarının yanında yaşayabildiklerini</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">, </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">hem de </span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">en deriniyle. </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{223}" paraid="936160312" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{223}" paraid="936160312" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Çünkü bilirler</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">; hırçınlıklarının en çok çocuklarını</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> vurduğunu. </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 8px; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{232}" paraid="662311615" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{232}" paraid="662311615" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">Çünkü bilir</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">l</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">er; korkularının en derin şekilde çocuklarını</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> şekill</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">endireceği</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR">ni.</span><span class="TextRun SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;" xml:lang="TR-TR"> </span><span class="EOP SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; font-family: Calibri, sans-serif; font-size: 11pt; line-height: 20px; margin: 0px; padding: 0px;"> </span></span><br />
<br />
<h2>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif; font-size: large; font-weight: normal;">En önemlisi de istemeden bile olsa yaralı ruhlarının öyle ya da böyle çocuklarında iz bırakacağını bilirler.</span></h2>
<br />
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br /></span></div>
</div>
<div class="OutlineElement Ltr SCX159150082" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: white; clear: both; cursor: text; direction: ltr; margin: 0px; overflow: visible; padding: 0px; position: relative;">
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{234}" paraid="1285816804" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; font-family: 'Segoe UI', Tahoma, Verdana, sans-serif; font-size: 6pt; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<br /></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{234}" paraid="1285816804" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Calibri, sans-serif;"><span style="font-size: 14.6666669845581px; line-height: 20px;">Uzman Psikolog Hülya Macit</span></span></div>
<div class="Paragraph SCX159150082" paraeid="{e5369561-87b6-4543-a4a3-3a41b3f841cc}{234}" paraid="1285816804" style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; -webkit-user-drag: none; -webkit-user-select: text; background-color: transparent; color: windowtext; padding: 0px; vertical-align: baseline; word-wrap: break-word;">
<span style="font-family: Calibri, sans-serif;"><span style="font-size: 14.6666669845581px; line-height: 20px;"><a href="http://www.hulyamacit.com/">www.hulyamacit.com</a></span></span></div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-561917887321909132015-05-10T06:39:00.001-07:002015-05-10T07:02:21.043-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPdudgPfC6Eow8h6BSsNT7UGSj-EQCqOFCWv6IeB50NQcI_Cz_gyIrpWa1jidZBEu38vev5NZMVehwQRnK1IG_XpO3-ej7Jq3i7TBANQpWSfVP2JaGV-xqUtIOtSxqlS0f81WVROogOuo/s1600/cinsel.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="163" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPdudgPfC6Eow8h6BSsNT7UGSj-EQCqOFCWv6IeB50NQcI_Cz_gyIrpWa1jidZBEu38vev5NZMVehwQRnK1IG_XpO3-ej7Jq3i7TBANQpWSfVP2JaGV-xqUtIOtSxqlS0f81WVROogOuo/s200/cinsel.jpg" width="200" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
RADİKAL'de yeni yazım!<br />
<br />
<a href="http://blog.radikal.com.tr/saglik-guzellik/cinsel-yasaminiz-acaba-size-bir-sey-anlatmaya-calisiyor-olabilir-mi-99646" target="_blank">http://blog.radikal.com.tr/saglik-guzellik/cinsel-yasaminiz-acaba-size-bir-sey-anlatmaya-calisiyor-olabilir-mi-99646</a><br />
<br />
<a href="http://www.hulyamacit.com/" target="_blank">www.hulyamacit.com</a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-84789569215799868422015-05-03T04:32:00.004-07:002015-05-10T06:53:24.831-07:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisGcgwllqFFkMHp7I86ootDMIcDtwml2UpcGy_6ZmxLat9kVb_KAPNuZEMPi7M5akLszcVnjsAmjZHP-zsMKaP6fpECxfFHSrDqfUC8giDCU_vBHU2YJBMiby6x6mQjfDO7hhAd7D3ntU/s1600/radikal-gazetesi-logo3.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisGcgwllqFFkMHp7I86ootDMIcDtwml2UpcGy_6ZmxLat9kVb_KAPNuZEMPi7M5akLszcVnjsAmjZHP-zsMKaP6fpECxfFHSrDqfUC8giDCU_vBHU2YJBMiby6x6mQjfDO7hhAd7D3ntU/s1600/radikal-gazetesi-logo3.jpg" width="320" /></a> Yazılarımı Radikal Blogta da takip edebilirsiniz.<br />
<br />
<a href="http://blog.radikal.com.tr/Bloglar/seyir-rehberim">http://blog.radikal.com.tr/Bloglar/seyir-rehberim</a><br />
<br />
<br />
<a href="http://www.hulyamacit.com/" target="_blank">www.hulyamacit.com</a><br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-36473840097712863302015-04-30T12:56:00.001-07:002015-04-30T13:15:27.661-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;">YABANCILAŞMAK</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen="" class="YOUTUBE-iframe-video" data-thumbnail-src="https://i.ytimg.com/vi/lfI0H_z0_XU/0.jpg" frameborder="0" height="266" src="https://www.youtube.com/embed/lfI0H_z0_XU?feature=player_embedded" style="clear: left; float: left;" width="320"></iframe><span style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;"> Yaşamla ve hatta kendinle aranda hep bir mesafe taşımak...bu kimileri için daha görünürdür. O hep sessiz sakin bir yaşam sürer, etliye sütlüye karışmaz, insan içine pek girmekten hoşlanmaz. Başkaları da onu hep böyle tanımlar. Fakat kimileri şaşalı yaşamayı sever, çok arkadaşı vardır, çok başarılıdır, hep bakımlıdır, hobileri vardır, spor yapar vs. Hayatının teması "çok"lar ve "en"lerdir. O hep herşeyin en çoğuna ve en mükemmelin</span><span class="text_exposed_show" style="color: #141823; display: inline; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;">e sahip olmak zorundadır. Zorundadır çünkü diğerlerinin onu ancak böyle kabul edip seveceklerine inanır. Çünkü büyürken hiç koşulsuz bir kabul ve sevgi almamıştır. Dolayısıyla buna ulaşmanın tek yolu hep mükemmel şekilde parlak olmaktır. Başkalarının kabul ve onayı o kadar ön plandadır ki aslında kendisi yoktur ortada. Diğerlerinin beklentilerinin esiridir o. İşte asıl yabancılaşma bu değil midir?</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;"> </span></div>
<div class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #141823; display: inline; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;">
<div style="margin-bottom: 6px;">
Uzm. Psk. Hülya Macit</div>
<div style="margin-bottom: 6px;">
<a href="http://www.hulyamacit.com/">www.hulyamacit.com</a></div>
<div style="margin-bottom: 6px;">
</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-1458712851292835282015-04-28T15:23:00.000-07:002015-04-28T15:45:47.643-07:00<br />
<h1 class="post-tile entry-title" itemprop="name" style="color: #45b5ae; letter-spacing: -1px; line-height: 34px; margin: 0px 0px 10px;">
<span style="background-color: white; color: #141823; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: 19.3199996948242px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"> </span></span></h1>
<h1 class="post-tile entry-title" itemprop="name" style="color: #45b5ae; letter-spacing: -1px; line-height: 34px; margin: 0px 0px 10px;">
<span style="background-color: white; color: #141823; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: 19.3199996948242px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></span></span></h1>
<h1 class="post-tile entry-title" itemprop="name" style="color: #45b5ae; letter-spacing: -1px; line-height: 34px; margin: 0px 0px 10px;">
<a href="http://i0.wp.com/blog.classloom.com/wp-content/uploads/2015/04/cocuk.jpg?resize=800%2C470" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://i0.wp.com/blog.classloom.com/wp-content/uploads/2015/04/cocuk.jpg?resize=800%2C470" height="187" width="320" /></a><span style="background-color: white; color: #141823; font-weight: normal; letter-spacing: normal; line-height: 19.3199996948242px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"> Genel olarak toplumda zeka geriliği ebeveynler için utanılacak bir durumdur. Bu yüzden de bir an önce bunun çareleri aranarak bu istenmeyen durumun çok da dallanıp budaklanmadan ve duyulmadan halledilmesine yönelik girişimlerde bulunulur. Fakat diğer uçtaki üstün zekalı çocuklar aileler için gurur kaynağı olarak algılanır. Malesef bu algı bu çocukların da desteklenmesi gerektiği gerçeğinin göz ardı edilmesine sebep olabilmekte. Oysa ki tıpkı normal IQ nun altındakiler gibi üstünde olanlar da toplumun genelinden farklılıklarına bağlı olarak sıra dışıdırlar ve bu sıra dışılıkları onlarda da uyum sorunlarına sebep olur. Onların da desteklenmeye ve özel eğitime ihtiyaç duyduğunu unutmamak lazım. </span></span></h1>
<div>
<span style="color: #141823;"><span style="background-color: white; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; line-height: 19.3199996948242px;">Berat Hazıray'ın aşağıdaki yazısı üstün zekalı çocukları ve karşılaştıkları güçlükleri tanıtmak adına oldukça faydalı bir yazıdır.</span></span></div>
<h1 class="post-tile entry-title" itemprop="name" style="color: #45b5ae; font-family: 'Open Sans'; font-size: 25px; letter-spacing: -1px; line-height: 34px; margin: 0px 0px 10px;">
</h1>
<h1 class="post-tile entry-title" itemprop="name" style="color: #45b5ae; font-family: 'Open Sans'; font-size: 25px; letter-spacing: -1px; line-height: 34px; margin: 0px 0px 10px;">
</h1>
<h1 class="post-tile entry-title" itemprop="name" style="color: #45b5ae; font-family: 'Open Sans'; font-size: 25px; letter-spacing: -1px; line-height: 34px; margin: 0px 0px 10px;">
Öğretmenler ve aileler için üstün yetenekli çocukları tanıma kılavuzu</h1>
<div class="mom-post-meta single-post-meta" style="border-bottom-color: rgb(234, 234, 234); border-bottom-style: solid; border-bottom-width: 1px; color: #515c69; font-family: 'Open Sans'; font-size: 12px; line-height: 1.4; margin-bottom: 16px; overflow: hidden; padding-bottom: 7px;">
<span class="author vcard" style="float: left; margin-right: 10px;">Yazar: <span class="fn"><a href="http://blog.classloom.com/author/berathaziray/" style="-webkit-transition: all 0.2s linear; background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; color: #515c69; outline: none 0px; text-decoration: none; transition: all 0.2s linear;">Berat Hazıray Sınıf Öğretmeni</a></span></span><span style="float: left; margin-right: 10px;">Tarih: <time class="updated" datetime="2015-04-14T15:29:04+00:00" itemprop="datePublished">Nisan 14, 2015</time></span><span style="float: left; margin-right: 10px;">Kategori: <a href="http://blog.classloom.com/category/aile-iliskileri/anne-baba-olmak/" style="-webkit-transition: all 0.2s linear; background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; color: #515c69; outline: none 0px; text-decoration: none; transition: all 0.2s linear;" title="Tüm yazılara bak: Anne-Baba Olmak">Anne-Baba Olmak</a>, <a href="http://blog.classloom.com/category/cocuk-gelisimi/" style="-webkit-transition: all 0.2s linear; background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; color: #515c69; outline: none 0px; text-decoration: none; transition: all 0.2s linear;" title="Tüm yazılara bak: Çocuk Gelişimi">Çocuk Gelişimi</a>, <a href="http://blog.classloom.com/category/ogretmenlere-ozel/" style="-webkit-transition: all 0.2s linear; background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; color: #515c69; outline: none 0px; text-decoration: none; transition: all 0.2s linear;" title="Tüm yazılara bak: Öğretmenlere Özel">Öğretmenlere Özel</a></span><span style="float: left; margin-right: 10px;"><a href="http://blog.classloom.com/ogretmenler-ve-aileler-icin-ustun-yetenekli-cocuklari-tanima-kilavuzu/#comments" style="-webkit-transition: all 0.2s linear; background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; color: #515c69; outline: none 0px; text-decoration: none; transition: all 0.2s linear;">2 Yorumlar</a></span></div>
<div class="entry-content" style="color: #515c69; font-family: 'Open Sans'; font-size: 14px; line-height: 24px;">
<div style="margin-bottom: 20px;">
<strong>Merhaba, bu yazımda geçen yıl gittiğim “Üstün Yetenekli Çocuklar” konulu eğitimin notlarını sizlerle paylaşacağım. 12 Hafta süren bu eğitimden çok şey öğrendim. Hem üstün yetenekli öğrencileri olan öğretmen arkadaşlarım, hem de üstün yetenekli çocukları olan anneler için bu paylaşımın faydalı olacağını düşünüyorum.</strong></div>
<h3 style="color: #697882; font-size: 22px; line-height: 1.3em; margin-bottom: 10px; margin-top: 0px; text-align: right;">
<strong><span style="color: #45b5ae;"><em>“Eşit olmayanlar için, eşit muamele yapmak, en büyük eşitsizliktir</em>.”</span></strong></h3>
<div style="margin-bottom: 20px;">
Ülkemizde çoğu zaman <strong>“üstün zeka”</strong> olarak ifade edilen bu kavram, maalesef tam anlamıyla söylemek istediğimizi anlatmıyor. Aslında <strong>“Üstün yetenek”</strong> demek çok daha doğru.</div>
<div style="margin-bottom: 20px;">
Zeka, elle tutulup, gözle görülmeyen fakat var olduğuna inanılan bir güçtür. Doğuştan gelir. Bunun yanında, belli dönemlerde belli noktaları kaçırmamak gerekir. Uygun şartlar ve uyarıcılar zekayı besler. (aile, okul ve kitle iletişim araçları)</div>
<blockquote class="mom_quote" style="-webkit-font-smoothing: antialiased; background: rgb(245, 245, 245); border-color: rgb(242, 86, 93); border-style: solid; border-width: 0px 0px 0px 4px; color: #494949; font-family: georgia; font-size: 18px; margin: 0px 0px 20px; padding: 20px; position: relative;">
<span class="quote-arrow" style="border-color: rgb(242, 86, 93); border-style: solid; border-width: 7px 0px 7px 7px; height: 0px; left: -1px; margin-top: -7px; position: absolute; top: 263px; width: 0px;"></span><span style="color: #45b5ae; margin-bottom: 0px;">Yapılan gözlemler gösteriyor ki beyin gelişiminde zamanlama da çok önemli. Beyni zamanında uyarılan çocuklar daha iyi ve kolay öğreniyorlar. Çocuklar için 0-6 yaş dönemi çok kritik bir dönem. O dönemde öğrenme kapasiteleri çok yüksek. (Bizden dört kat daha fazla).</span></blockquote>
<h3 style="color: #697882; font-size: 22px; line-height: 1.3em; margin-bottom: 10px; margin-top: 0px;">
<span style="color: #45b5ae;">Üstün zeka nedir?</span></h3>
<ul style="margin-bottom: 20px; margin-top: 0px;">
<li style="margin-bottom: 2px;">Zekâ testlerinde 130 IQ puanı geçen kişiler üstün zekâlı olarak kabul edilirler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Üstün zekânın rakamlarla belirlenmesinin çok zor olduğuna inanılır.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Üstün zekâ, genel zihinsel, özel akademik, yaratıcı-üretken, liderlik sanat veya psikomotor alanlarında üstün özellikler göstermek olarak tanımlanır.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Yirmi birinci yüzyıla yaklaşıldıkça üstün zekâ tanımları daha da liberalleşti, “üstün zeka” “üstün yetenek” olmaya başladı.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Amerika Birleşik Devletleri Üstün Zekâlı Çocuklar Ulusal Konseyi üstün zekâlı çocuğu; <strong>“ Bir ya da daha fazla alanda olağanüstü performans gösteren veya olağanüstü potansiyeli olan birey” </strong>olarak tanımlamıştır.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Bilim ve Sanat Merkezleri Yönergesinde ise <strong>“Üstün veya özel yetenekli çocuk, özel akademik alanlarda veya zekâ, yaratıcılık, sanat ve liderlik kapasitesi yönüyle yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren ve bu tür yeteneklerini geliştirmek için okul tarafından sağlanamayan hizmet veya faaliyetlere gereksinim duyan çocuktur.”</strong> diye tanımlanmıştır.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Üstün zekânın tanımı konusunda henüz evrensel düzeyde bir tanıma ulaşılmış değildir.</li>
</ul>
<h3 style="color: #697882; font-size: 22px; line-height: 1.3em; margin-bottom: 10px; margin-top: 0px;">
<span style="color: #45b5ae;"><strong><em>6</em></strong> Tip üstün yetenekli çocuk var!</span></h3>
<ul style="margin-bottom: 20px; margin-top: 0px;">
<li style="margin-bottom: 2px;"><b>Başarılı üstün zekalı çocuk</b> – Küçük yaşta desteklenmiş, sistemi biliyor, keşfedilen ideal öğrenciler</li>
<li style="margin-bottom: 2px;"><strong>Yaratıcı/ hırçın – </strong>İnatçı, alaycı, otoriteyi sorgulayan, riskleri seven ve olumlu davranmayan</li>
<li style="margin-bottom: 2px;"><strong>Saklı bahçe<em> – </em></strong>Potansiyelini saklayan, güvensiz, endişeli, bir anda başarı düşüklüğü yaşayabilir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;"><strong>Okulu bırakanlar<em> – </em></strong>Agresif, akademik başarılı değil, geç tanınır, özel yetenekleri var ama okul onları takdir etmiyor.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;"><strong>İki kere tanımlanmış<em> – </em></strong>Üstün zekaya ek olarak öğrenme güçlüğü ya da fiziksel engelleri var, parlak fikirliler, dağınıklar, çok stresliler, 2dk. yerinde oturamazlar, defter tutamazlar, toplum dışlıyor, okulu bırakabilirler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;"><strong>Otonom öğrenciler – </strong>Sayıları az, okul başarısı yetmiyor, okul sadece bir araç, öğrenmeyi seviyorlar, bize ihtiyaçları yok, erken yaşta üst düzey başarılar sağlıyorlar.</li>
</ul>
<h3 style="color: #697882; font-size: 22px; line-height: 1.3em; margin-bottom: 10px; margin-top: 0px;">
<span style="color: #45b5ae;">Üstün yetenekli diye tanımladığımız çocukların özellikleri neler?</span></h3>
<ul style="margin-bottom: 20px; margin-top: 0px;">
<li style="margin-bottom: 2px;">Sağlık açısından normalin üzerinde bazı özellikler gösterirler. ( Kokulara, seslere daha duyarlıdırlar)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">El göz koordinasyonları ve refleksleri daha gelişmiştir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Küçük yaşta bazı ağır kavramları sorgularlar. (Ölüm)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Mantıksal muhakemeler kurabilirler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Problem çözme becerileri gelişmiştir. (Karmaşık problemleri kolaylıkla çözerler.)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Yaratıcı düşünürler. (Sınıf ortamını zorlayan fikirleri olabilir.)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Ayrıntıları görürler, onlar için detaylar önemlidir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Sayılar, matematik ya da okumaya yatkındırlar.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Yazarken sıkıntı yaşayabilirler çünkü çok hızlı düşünürler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Okumayı öğrenirken ses temelli öğretim yerine, cümle temelli öğretimde daha başarılı olurlar.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Hafızaları çok kuvvetlidir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Çok fazla meraklıdırlar ve çok soru sorarlar. ( Amaçları konuyu dağıtmak değildir, fakat hep öyle algılanır.)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Sözcük hazineleri çok fazladır.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Zaman kavramı erken gelişir. ( Saati çabuk öğrenir ve zamanı hissederler.)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Mekan duyguları gelişmiştir. ( yer, yön, sağ, sol…)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">İki işi aynı anda yapabilirler.( Dinler ve bir yandan da resim çizebilirler.)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">İçten denetimlidirler. Yapmak istiyorlarsa yaparlar.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Empati yetenekleri gelişmiştir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">İkna güçleri yüksektir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Dikkat süreleri uzundur.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Gelişmiş bir mizah yetenekleri vardır.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Yüzsek amaç ve idealleri vardır.</li>
</ul>
<div class="base-box mom_box_sc_tip mom_box_sc clear" style="background: rgb(237, 247, 247); border: none rgb(237, 247, 247); clear: both; color: #45b5ae; margin-bottom: 21px; padding: 20px 24px; position: relative;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<h3 style="font-size: 22px; line-height: 1.3em; margin: 10px 0px;">
Üstün yetenekli çocukların yaşadıkları başlıca sorunlar nelerdir?</h3>
<ul style="margin-bottom: 0px; margin-top: 0px;">
<li style="margin-bottom: 2px;">Öğretmenleri onları ukala bulabilir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Arkadaşları dikkat çekmek istediklerini sanabilirler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Müfredatın %35 – %50’sini bilerek gelirler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Eğitim sistemindeki tekrarlardan sıkılırlar. ( Kendi öğrenmelerinin hızında eğitim alamadıkları için okuldan nefret edebilirler. Hatta fark edilip ona göre bir farklılaştırma yapılmazsa eğitim hayatlarını bırakabilirler.)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Spesifik geri bildirimler beklerler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Düşüncelerini ifade ederken sözlerinin kesilmesinden çok rahatsız olurlar.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">İlgi ve merakları çok fazla olduğu için maymun iştahlı oldukları düşünülebilir.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Okul kuralları ve öğretmenlerini çok sorgularlar.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Yaşıtlarından çok büyük çocuklarla ve yetişkinlerle arkadaş olmak isterler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Bağımsız olmak ve tek çalışmak isterler. ( Zaman zaman buna izin verilmeli. Sürekli gruba dahil edilmeye çalışılmamalıdır.)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Özgüvenleri ya çok yüksek, ya da çok düşük olurlar. ( Çevre ve öğretmen çok önemli)</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Haksızlığa hiç tahammülleri yoktur.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Mükemmeliyetçidirler.</li>
<li style="margin-bottom: 2px;">Dünyaya karşı duyarlıdırlar.</li>
</ul>
<div>
<a href="http://www.hulyamacit.com/">www.hulyamacit.com</a></div>
</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-53600665202673324362015-04-25T05:05:00.005-07:002015-04-25T06:15:48.226-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJ4N-TelMjcREccdTuIfrQTtWTBE1REEts_0zxxyd5emfLNfj5aezT6X-055xipduYYbrMGwz9eq4oGkG0eJ-2DDogQt_wrLtC6dxerMUDkQh7AlwLt0WHB8k7-wX78bD0pcTjlYzUQ1I/s1600/%C3%96FKE.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJ4N-TelMjcREccdTuIfrQTtWTBE1REEts_0zxxyd5emfLNfj5aezT6X-055xipduYYbrMGwz9eq4oGkG0eJ-2DDogQt_wrLtC6dxerMUDkQh7AlwLt0WHB8k7-wX78bD0pcTjlYzUQ1I/s1600/%C3%96FKE.jpg" height="200" width="200" /></a></div>
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"><br /></span>
<i><span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"><b>Tek "Duygu" ile koskoca bir "Hayat"..........</b></span></i><br />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;">Sadece tek bir duygu hissederek bütün bir hayatı yaşayabilen insanlar var mıdır?</span><br />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;">Cevap: Evet vardır.</span><br />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;">Hepimizin hayatında bunu çağrıştıran karakterler eminim ki vardır. Ama az ama çok. Bu karakterler "öfke" dışında başka bir duygu pek hissetmezler."Suçluluk" veya "hüzün" gibi daha olgun mertebeden duygular deneyimlememişlerdir. Aslında başka duyguları elbette tanırlar. En iyi tanıdıkları hatta asla karşı karşıya gelmek istemedikleri hayal kırıklığı, korku, çaresizlik, ümitsizlik......Bu duyguları deneyimleme süreleri bazılarında "hiç" bazılarında mili saniyedir.......Mili saniyeler içinde bu duyguların üzeri kapatılır......öfke ile ambalajlanır. Sonuçta elde var yine ÖFKE. Öfke ve onun kardeşleri; nefret, kıskançlık, haset.....</span><br />
<br style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;" />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;">Arkalarında bıraktıkları leşlerin haddi var hesabı yoktur pek tabi......ama bunun için üzülecek halleri mi var? Onu da leşler düşünsün.....</span><br />
<br style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;" />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"> </span><span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"> </span><span style="background-color: white; color: #404040; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Uzm. Psikolog Hülya Macit</span><span style="font-family: Roboto, arial, sans-serif;"> </span></span><span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"> </span><br />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"> <a href="http://www.hulyamacit.com/">www.hulyamacit.com</a></span><br />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"> </span><br />
<span style="background-color: white; color: #404040; font-family: Roboto, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18.2000007629395px;"> </span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-22083657353976693242015-04-24T11:09:00.000-07:002015-04-27T09:49:46.500-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfp1/v/t1.0-9/10367807_592569324222673_5278223386736800936_n.jpg?oh=613750be54147c10647e5ef84bcc3463&oe=55A26882&__gda__=1440398603_8be97d676361e731bd14a2cec0d19440" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfp1/v/t1.0-9/10367807_592569324222673_5278223386736800936_n.jpg?oh=613750be54147c10647e5ef84bcc3463&oe=55A26882&__gda__=1440398603_8be97d676361e731bd14a2cec0d19440" width="257" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="font-size: x-large;"> <b>Unutmayın ki.........</b></span><br />
<span style="font-size: x-large;"><br /></span>
<span style="font-size: x-large;"><br /></span>
<span style="font-size: x-large;"><br /></span>
<span style="font-size: x-large;"><br /></span>
<span style="font-size: x-large;"><br /></span>
<span style="font-size: x-large;"><br /></span>
<span style="font-size: x-large;"><br /></span>
<span style="font-size: x-large;"> </span><b style="font-size: xx-large;"><a href="http://www.hulyamacit.com/">www.hulyamacit.com</a></b><br />
<span style="font-size: x-large;"><b> </b></span>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-19606761095111158762015-04-23T14:07:00.004-07:002015-04-23T14:07:45.328-07:00<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
"<i><b>Ne yaşantıladığımızdan çok, yaşantıladığımız şeyi nasıl algıladığımz yönetiyor ilişkilerimizi".</b></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg93D_LycxJIZGhI6YvDWNYFrCy3gt3RNlKuII1gyGmbtcAQ5qZaTg_cXVz24-EWUkiXK00O0JsVnEBnoggjEx-4aylJfOE6bv_ebmxpAlvtcMeJgCAZA3DdSErTk_kXE7hTEouznhezvg/s1600/bizcokac%C4%B1kt%C4%B1m.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg93D_LycxJIZGhI6YvDWNYFrCy3gt3RNlKuII1gyGmbtcAQ5qZaTg_cXVz24-EWUkiXK00O0JsVnEBnoggjEx-4aylJfOE6bv_ebmxpAlvtcMeJgCAZA3DdSErTk_kXE7hTEouznhezvg/s1600/bizcokac%C4%B1kt%C4%B1m.jpg" /></a></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Kişinin "kendini" nasıl algıladığı, "ötekini" nasıl algıladığı, "kendi ve öteki arasındaki etkileşimi" nasıl algıladığı onun ilişki senaryosunu belirler. Her etkileşimde -özellikle de uzun soluklu yakın ilişki içinde olunan kişilerle- bu senaryo aktifleşir. Bu senaryoda ötekine verilen rol zaten başından bellidir. Sırada sözel ve sözel olmayan mesajlar yollayarak onu senaryodak<span class="text_exposed_show" style="display: inline;">i role hazır hale getirmek vardır. Sonuçta rol oynanır -oynatılır- ve senaryo pekiştirilir. "Ben zaten böyle olacağını biliyordum","senin de diğerlerinden bir farkın yok", "sana güvenilmeyeceğinin daha en başından farkındaydım" gibi ifadelerin altında yukarıdaki süreç yatar.</span></div>
<div class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #141823; display: inline; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;">
<div style="margin-bottom: 6px;">
Kişi kendi bile farkında olmadan "ötekini" kışkırtarak karşılık vermesine yol açar. "Öteki" bu manipülasyona kayıtsız kalamayarak yıkıcı bir oyunun içine çekilir çoğu zaman. böylece kendini gerçekleştiren kehanet gibi kşinin kendisi ile ilgili algısı ve diğerlerinin kendisine nasıl davranacaklarına dair beklentileri onaylanmış olur.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Uzm. Psikolog Hülya Maci</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-79385982042164443032015-04-23T14:04:00.004-07:002015-04-23T14:04:43.764-07:00<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
"<b><i>Geçmişimiz bugünümüz üzerinde ne kadar etkiliyse bugünümüz de geçmişimizi yeniden yapılandırmamızda o denli etkilidir."</i></b></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Geçmiş yaşantılarımızın özellikle de erken çocukluk yaşantılarımızın bugün hayattaki duruşumuzu şekillendirdiği artık tüm psikoloji kuramlarının ortak paydası. Fakat şu da bir gerçek ki; çocuklukta yaşadıklarımızla kalmıyor deneyimlerimiz ve bu deneyimler sonucunda bambaşka bir farkındalık düzeyine ulaşabiliyoruz. Geçmişe dair anılarımıza geri dönüp bakarke<span class="text_exposed_show" style="display: inline;">n de işte bu yeni farkındalık düzeyinin gözlüklerini kullanıyoruz. Bir zaman bize yaşattıklarından ötürü nefret ettiklerimizi belki de affedebiliyoruz. Çünkü deneyimlerimiz onu daha iyi anlamamıza, onu kendi hikayesi içinde değerlendirebilmemize olanak sağlamıştır. İçindeyken öfkeli, kaygılı, baskılanmış, hayalkırıklığına uğramış, haksızlığa uğramış vs. hissettiğimiz durumları gülümseyerek hatırlayabiliuoruz. Daha da ötesi bizi ne denli zenginleştirdiğini keşfedebiliyoruz.</span></div>
<div class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #141823; display: inline; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;">
<div style="margin-bottom: 6px;">
Tabii tersi de mümkün; çok sevdiğimiz, saygı duyduğumuz, idealize ettiğimiz birinin bize aslında zarar verdiğini farkederek ona karşı öfke duyabiliyor ve pişmanlık duyabiliyoruz. Kendimizi güçlü zannettiğimiz anlarda aslında ne denli zayıf olduğumuzu, zayıflık zannettiklerimizin ne kadar normal olduğunun farkına varabiliyoruz. Siz de bugünün penceresinden geriye dönüp bakınca böyle yüzlerce farklı örnek bulabilirsiniz.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Demem o ki; yaşam serüveni ölüme kadar devam eden kümülatif bir seyirdir.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Uzm. Psikolog Hülya Macit</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-69887203622129919042015-04-23T14:01:00.000-07:002015-04-27T10:28:16.930-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAuqik2y9LuAIjQNsloUMY4gwFVLhkWLjgd1LngdC7IWo15z_U2zqkol4ijMLmwpvm3gDiWyzXV7TVItOGs-yqNfY_pnvWUoneNWjQQvWa-0qJgbpBrTScURWxueBN4sLbe2HRZ1h5DGs/s1600/AKILLI.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAuqik2y9LuAIjQNsloUMY4gwFVLhkWLjgd1LngdC7IWo15z_U2zqkol4ijMLmwpvm3gDiWyzXV7TVItOGs-yqNfY_pnvWUoneNWjQQvWa-0qJgbpBrTScURWxueBN4sLbe2HRZ1h5DGs/s1600/AKILLI.jpg" height="204" width="320" /></a></div>
<a href="http://www.hulyamacit.com/">www.hulyamacit.com</a>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-55344388145024723312015-04-23T13:58:00.004-07:002015-04-23T13:58:44.936-07:00STEREOTİP<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px;">
Etnisite, ırkçılık, mezhepçilik, milliyetçilik, cinsiyetçilik vs..Bunların altında yatan süreçleri hiç merak ettiniz mi?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3QZ93yd06hAtm3VLqpzwfqBua64jl8jMkvYD5QS_bIX_WxVng1-1H4UtAvx3G9dyTdRn1jR8kz9_mPBvCsK6ae1GkcR_MoOnRROFP-G1Mk9n8opZu5WbV3xJSuHRFgxS3z4sOFKkzVQ4/s1600/resim11.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3QZ93yd06hAtm3VLqpzwfqBua64jl8jMkvYD5QS_bIX_WxVng1-1H4UtAvx3G9dyTdRn1jR8kz9_mPBvCsK6ae1GkcR_MoOnRROFP-G1Mk9n8opZu5WbV3xJSuHRFgxS3z4sOFKkzVQ4/s1600/resim11.jpeg" height="225" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="background-color: white; color: #141823; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
STEREOTİPLEŞTİRME......</div>
<div class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #141823; display: inline; font-family: helvetica, arial, 'lucida grande', sans-serif; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;">
<div style="margin-bottom: 6px;">
Stereotipler, bir grup insanın bir başka grubun kişisel özellikleri hakkında paylaşılmış inançlarıdır. Belirli bir meslek grubu veya etnik grup hakkında bir takım stereotiplerin ortaya çıkması, bazı insanların bu grup altında tasnif edilmesine bağlı olarak gerçekleşir. Bu etkinlik, gurupları insanları objektif olarak betimlemeye yönelik zihinsel bir çaba olmayıp genellikle sosyal olarak güdülenmiştir. Bu demektir ki bir insan grubuna ilişkin stereotipler, bu gruptakileri betimlemekten ve göstermekten daha fazla bir işlev görürler ve gruplar arası ilişkilerde oldukça etkindirler.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Stereotipler, insan ilişkilerinde çoğu kez fazla düşünmeden kendiliğindenlikle kullanılır ve günlük dilde sürekli yeniden üretilir. Örneğin belagatini takdir ettiğimiz biri hakkında ‘ağzı laf yapıyor, tam avukat olacak adam’ dediğimizde avukatlar hakkında pek çok kişinin taşıdığı bir inancı, kısacası bir stereotipi yeniden dile getiriyor ve pekiştiriyoruz.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Stereotipler, kendini gerçekleştiren kehanet etkisiyle grupların kaderini etkileyebilir; örneğin, kadınların matematiğe ‘yatkın’ olmadıkları inancı, bir kız öğrencinin matematik derslerindeki başarısını ve motivasyonunu düşürür; şoförlük konusundaki ‘kötü şöhretleri’, bir kadının sürücülükteki performansını azaltmanın yanı sıra, kadınların araba sürme konusundaki istekliliklerini de azaltır.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Özellikle medyada en çok dikkati çeken stereotip sarışın kadın imajıdır. Genel olarak sarışınlar; aptal, entelektüel derinliği olamayan, dış görünüşüne odaklı kişilikler olarak algılanır.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Stereotipler çoğu zaman çeşitli ülke vatandaşları, çeşitli din mensupları ile ilgili bize pratik şemalar sunmaktadır. Dolayısıyla İtalyan, İngiliz, alman deyince zihnimizde bir imaj belirir. Fakat bunlar daha çok kalıp yargılara dayalı ve aşağılayıcı tarafı baskın olan şemalardır.</div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<br /></div>
<div style="margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
Uzm. Psikolog Hülya Macit</div>
</div>
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3191554242454837302.post-17878924840264486912015-04-23T13:32:00.002-07:002017-10-16T15:59:55.671-07:00YARIK RUHLAR<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br></span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br></span>
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: Times, 'Times New Roman', serif; background-color: white; color: rgb(20, 24, 35); font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px;">Neden bu kadar çok şiddet var günlük hayatın içinde? Neden rekabet ve hırs bu kadar değerler üzerinde söz sahibi olmaya başladı? Neden başkalarının hayatına karşı bu kadar duyarsızlık söz konusu? Neden bazı insanlarla tartışmaya girdiğinizde kendi algılarınızdan hatta hafızanızdan bile şüphe duymaya başlarsınız? Neden ilişkiler bu kadar kaotikleşti ve süresi kısaldı? Neden olaylara ötekinin gözüyle bakmakta bu kadar yetersizlik yaşanıyor? Neden artık bütün yaşam amacı sadece kendini iyi hissetmek üzerine kurulu? Neden herkes sorumluluğu hep ötekine atma çabası içinde? Neden fanatizm ve vefa bu kadar birbirine karışmakta? Neden …</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Bu uzayıp giden sorular listesinin cevabı belki de insan ruhunun sahip olduğu yarılmadır. Bu ruhsal yarılma insanoğlunun dünyaya geldiği andan itibaren nörobiyolojik gelişimine bağlı olarak oluşur ve en geç üç yaş civarında kapanması beklenir. Tabii kapanmış olması ideal olandır. Fakat derin bir yarık olarak kalması da mümkündür. Bu yarığın tamamen kapanması veya derin bir şekilde kalması iki uç durum olarak kabul edilirse bu iki uç arasında farklı düzeylerde geniş bir yelpaze söz konusudur. Bu yelpazenin bir ucu normalliğe öbür ucu belli bir düzeyde gerçeklikten kopmaya kadar uzanabilir. Bu da demek oluyor ki; genel popülasyon bu iki uç arasında yerleştiğine göre herkes bir noktaya kadar kişilik zaaflarına sahip. Bu zaaflara dair ne kadar farkındalık elde edilirse hem bireysel hem de toplumsal uzlaşı o kadar mümkün kılınabilir. Peki bu ruhsal yarılma nasıl oluşmaktadır?</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Kişilik yapılanmasını basite indirgediğimizde şunu görüyoruz: bebek dünyaya geldiğinde dürtülerden müteşekkil bir varlıktır. Doğadaki diğer yaratıklardasn çok da farklı değildir. Fakat zamanla önce anne-çocuk ikili sistemi ile başlayan daha sonra da anne-baba-çocuk üçlü sistemi ile devam eden etkileşimler sayesinde bu dürtüsel vahşiliği ehlileştirmeye başlar. Yani gerçek hayatın sınırlılıkları sayesinde dürtülerini belli bir süre tutmayı, bekletmeyi hatta gerekirse bastırmayı öğrenir. Tabii bu süreci kimileri daha ılımlı bir atmosferde yaşantılarken -ki bunu anne ve babanın (ya da onların yerine geçenlerin) kişiliği ve buna bağlı çocuğa karşı tutumları belirler- kimileri bu kadar şanslı olmayabilmekte. Bu etkileşimlerin niteliğine hatta niceliğine bağlı olarak çocuk anne ve babasının zihinsel temsillerini ruh dünyasına atar. Peki ya çocuğun kendisiyle ilgili zihinsel temsili nasıl oluşacak? Çocuk kendisi dışındaki şeyleri gözlemleyebilme şansına sahip iken tüm bu matriksin içinde kendini görme imkanı maalesef yoktur. Kendisiyle ilgili algıları ancak onunla etkileşim içinde olan ilk bakıcısı -ki bu ya anne ya da onun yerine geçen başka bir kişidir-üzerinden dolaylı yoldan oluşur. Dolayısıyla çocuğun ihtiyacı olduğunda yanında olabilen, onu sükunetiyle teskin edebilen, ihtiyaçlarını sezebilen, zamanında karşılayabilen, ilgili, duyarlı, dingin bir anne çocuğa kendisinin iyi bir şey olduğunu hissettirirken, çocuğuna eş duyumla yaklaşamayan, sinirli, depresif, anksiyöz anne çocuğa kendini kötü hissettirecektir. Hatta bazen anne çok da olumsuz niteliklere sahip olamasa dahi çocuğa kendini kötü hissettirebilir. Örneğin anne çalışmak zorundadır ve küçük bebeğini bir kreşe veya bir aile büyüğüne bırakmak zorundadır. Anne için çok doğal gibi görünen bu olayı çocuk zihninde bir terk edilme olarak algıladığından, anne çocuğun zihninde bu olayla ilgili kötü bir annedir. Anne akşamları eve gelip çocuğuyla ilgilendiğinde, ona sarıldığında, meme verdiğinde bu kez çocuğun zihninde iyi bir anne olur. Çocuk bu anlık veya çok kısa deneyimlere bağlı olarak kendi yaşamış olduğu duyguya göre hem kendiyle ilgili algılarını ve hislerini hem de anne ile ilgili algılarını ve hislerini böler. İşte çocuğun zihnindeki bu iyi ve kötüden oluşan iki kutup yaşamın ilk döneminde birbirinden ayrı tutulur. Fakat nörolojik gelişimine bağlı olarak hafızası, muhakemesi vs. geliştikçe aslında deneyimlerini bütünleştirerek annesinin iyi ve kötü yanları olmasına rağmen tek bir anne olduğunu, kendisini de ne tümden kötü ve değersiz ne de tümden iyi ve muhteşem bir varlık gibi algılar. Artık zihinsel gelişimine bağlı olarak o da annesine karşı empatik olmayı öğrenmiştir denilebilir. Tabi tüm bu süreç ideal bir gelişim sonucunda gözlenebilir.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Fakat maalesef bu süreç her zaman böyle ideal şartlarda gelişmez. Ebeveynlerin kendi kişilik örüntülerindeki zaaflardan kaynaklanan, çocuğa karşı yetersizlikleri, ruhsal yapıdaki iki kutbun birleşmesine olanak sağlamaz. Bu iki kutbun birbirinden bu kadar uzak kalması da bünyelerindeki olumlu ve olumsuz duyguların birbiriyle nötralize olmasına imkan vermez. Dolayısıyla bu yapılanmaya sahip bireylerin hem kendilerine hem de kendileri dışındaki dünyaya dair algıları ve hisleri ya ak ya karadır. Yaşam felsefeleri "ya hep ya hiç"tir. Bir an başarılarını veya olumlu niteliklerini abartarak kendilerini dev aynasında görebilirken, en ufak bir hayal kırıklığında kendilerini berbat hissedip deprese olabilirler hatta intihara kadar gidebilirler. Aynı şekilde başkalarına karşı da böyle uç duygular hissederler. Bir an karşı tarafı kutsayıp, idealize ederken en ufak bir hatada yerin dibine sokup, nefret edebilirler.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Ruhsal yarık yüzünden birbirinden uzak duran iyi ve kötü duygular çok şiddetlidirler. Bu şiddetleri ve yoğunlukları yüzünden birey kötü uçtaki duyguları yaşantılamak istemez ve sürekli kendini iyi hissetmek için çabalar. Peki bunu başarmak için ne yapar? Öncelikle kişi içindeki iyi parçayı kötü parçadan ayrı tutmak zorundadır. Çünkü kötü parçadaki olumsuz duygulara dayanamaz. Orda değersizlik, yetersizlik, çaresizlik, umutsuzluk, suçluluk, korku vs. vardır. Bu parçayı kendi içinde tutmaya bile tahammülü yoktur. Bunu kendi dışına atıp kendinden uzaklaştırmak zorundadır. Bu da genel olarak yakın ilişki içinde olduğu bir kişidir. Örneğin; çift uzun zamandır mutsuz ve çatışmalı bir birliktelik içindedir. Kadın kocasına sürekli kendisini anlamadığını, ihmal ettiğini, yeterince duyarlı ve romantik davranmadığına dair şikayetlerde bulunarak onu bunaltıyordu. Hatta kendisini aldattığına dair şüpheleri bile vardı. Oysa erkek karısını seviyor ve onunla olması gerektiği kadar da ilgileniyordu. Evi ve işi dışında başka bir hayatı olmamasına rağmen kadın kendisiyle fazla zaman geçirmediğinden yakınıyordu. Durumun arka planına bakıldığında kadının çocukluk yaşantılarından kaynaklanan çok derin bir sevgi ve ilgi boşluğu vardır. Karşı taraf ne yaparsa yapsın bunu doldurması ve onu memnun etmesi imkansızdır. Kadın eşinin en ufak bir uzaklaşmasında kendini değersiz, çaresiz vs. hissetmektedir. Ama bunun sorumlusu asla kendisi değildir. Kesinlikle eşidir. İçindeki tüm olumsuz vasıfları ona yansıtarak kendi masumiyetini ve iyi hissetme halini korumaya çabalamaktadır.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Tabii böyle bir suçlama karşısında karşı taraf da bu yansıtılan nitelikleri üstlenir farkında olmadan. Erkek de kendini gitgide beceriksiz, yetersiz, ve kötü biri olarak algılamaya başlar. Daha fazla para kazanmak için ek iş yapar, ev işlerinde karısına yardım eder, ona pahalı hediyeler alır, romantik ortamlar hazırlar. Fakat kadının mutsuzluğu ve tatminsizliği gün geçtikçe artar ve erkek kendini daha da yetersiz ve değersiz hissetmeye başlar. Kadın erkeğe tıpkı kendi hissettiği gibi hissettirmeyi başarmıştır. Yani kadının içindeki kötü parça artık erkeğin içine atılmıştır. Daha sonra da bu yetersiz, değersiz erkekle birlikte olmaya devam ederek kendi iyi ve haklı yanını korumaya ve kanıtlamaya çalışır. Böyle her bakımdan yetersiz bir erkeğe katlanarak aslında ona bir lütufta bulunmaktadır. Fakat bunca şikayetine rağmen kadın kocasından asla ayrılmaz. Bu tür bağımlılıklar ayrılması en zor olanlarıdır. Çünkü, kişinin kendini görece daha iyi hissedebilmesi için diğerinin kötü görünmesine gereksinimi vardır.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Kişinin içindeki kötüden kurtulmanın en kolay yolu ise ötekini değersizleştirmektir. Böylece diğeri/diğerleri değersiz oldukları sürece kendisi görece de olsa değerini korumuş olur. "herkes o kadar aptal ki kendimi yalnız hissediyorum" diyen biri aslında kendi değersizlik duygularından kurtulabilmek adına herkesi aptal yerine koymaktadır.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Kendi iyi olma durumunu korumanın bir diğer yolu inkardır. Derin ruhsal yarılması olan kişiler ne kendilerinin ne de diğerlerinin iyi ve kötü yanları olduğunu aynı anda görmeye tahammül edemezler. Çünkü daha önce de bahsedildiği gibi yaşam felsefeleri "ya hep ya hiç"tir. Karşılarındakini iyi olarak algıladıkları zaman onu idealize ederler. Dolayısıyla onun bütün kötü özellikleri inkar edilip yok sayılır. Sonra en ufak bir olumsuzlukta bu kişi en dip noktaya kadar değersizleştirilebilinir. Bu durumda da tüm iyi yönleri inkar edilir. Hatta daha önce bu kişiyle ilgili hissedilen olumlu duygular da toptan inkar edilir. Örneğin iki arkadaş birlikte ortak bir iş kurarlar. Ortaklardan biri diğer arkadaşının ne kadar dürüst, ne kadar güvenilir, ne kadar becerikli biri olduğunu cümle aleme anlata anlata bitiremez. İlerleyen zamanlarda işle ilgili ortaya çıkan ufak bir problem kişinin arkadaşına karşı tüm duygularını aniden değiştiriverir. Bu sefer ortağının tam bir sahtekar olduğunu, kendisini nasıl dolandırdığını, ne kadar aptal ve tembel olduğunu anlatmaya başlar. Bu duygulardaki şiddetli geçiş o kadar barizdir ki kendisine daha önceki tutumu gösterilse bile sanki daha önce bunlar hiç olmamış gibi bir tavır sergileyebildiği gibi daha önceki hislerinin kendi saflığı ve iyi niyetinden kaynaklandığını da ifade edebilir. Tabii başka bir olay üzerine hisleri tekrar toptan olumluya da dönüşebilir. Doğal olarak öngörülebileceği gibi böyle bir kişiyle ilişkiyi devam ettirmeye çalışmak çok zordur. Karşı taraf kendiyle ilgili sabitliğini kaybeder ve çaresizlik çıkmazı içine düşer.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-bottom: 6px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Bu ve benzeri ruhsal savunma mekanizmaları derin ruhsal yarılması olan bireylerin kendini iyi hissetmek adına kullandığı başa çıkma yöntemleridir. Ayrıca görüldüğü gibi bu kişiler mekanizmalarını kullanmak için hep bir diğerine ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla böyle bireylerle gerek partner gerek arkadaş gerekse de iş ilişkisi içinde olmak çok zordur.</span></div>
<div style="background-color: white; color: #141823; display: inline; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br><a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/borderline?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4;">#</span><span class="_58cm">borderline</span></a> <a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/s%C4%B1n%C4%B1rdurum?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4;">#</span><span class="_58cm">sınırdurum</span></a> <a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/narsist?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4;">#</span><span class="_58cm">narsist</span></a> <a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/narsisizm?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4;">#</span><span class="_58cm">narsisizm</span></a> <a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/ki%C5%9Filikbozuklu%C4%9Fu?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4;"></span></a></span></div>
<div>
<div style="background-color: white; color: #141823; display: inline; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/ki%C5%9Filikbozuklu%C4%9Fu?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4;">#</span><span class="_58cm">kişilikbozukluğu</span></a><a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/ki%C5%9Filik%C3%B6rg%C3%BCtlenmesi?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4; cursor: pointer; text-decoration: none;">#</span><span class="_58cm" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;">kişilikörgütlenmesi</span></a></span></div>
<div>
<div style="background-color: white; color: #141823; display: inline; font-size: 14px; line-height: 19.3199996948242px; margin-top: 6px;">
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"> <a class="_58cn" data-ft="{"tn":"*N","type":104}" href="https://www.facebook.com/hashtag/karakterorganizasyonu?source=feed_text&story_id=660559940756944" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;"><span aria-label="konu etiketi" class="_58cl" style="color: #6d84b4; cursor: pointer; text-decoration: none;">#</span><span class="_58cm" style="color: #3b5998; cursor: pointer; text-decoration: none;">karakterorganizasyonu</span></a></span></div>
</div>
</div>
<div>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><br></span></div>
<div>
<span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Uzman Psikolog Hülya Macit</span></div>
<br><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2ipoDyFwG5A1MEYYkDtxv7FPoCd5hXWImeZnW-7Qk1VEHXlXOJF_MyFGMtivx0MdFvadN0N_RR0j544InnA8fRy9wxB2gSemWpEACRDxKhy_VCq24PyDPQvs31ZkeScRA0nPkpZU2Jd0/s640/blogger-image--1486591649.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2ipoDyFwG5A1MEYYkDtxv7FPoCd5hXWImeZnW-7Qk1VEHXlXOJF_MyFGMtivx0MdFvadN0N_RR0j544InnA8fRy9wxB2gSemWpEACRDxKhy_VCq24PyDPQvs31ZkeScRA0nPkpZU2Jd0/s640/blogger-image--1486591649.jpg"></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/12960493177952956558noreply@blogger.com0